web analytics

Lady with an Ermine-Kakımlı Kadın

Oil on Wood 54.8 x 40.3 cm

Oil on Wood 54.8 x 40.3 cm

     Merhaba….Bu gün Polonya da mıyız  acaba diye düşündünüz ama yanıldınız:çünkü bu gün sadece beni çok etkileyen resimlerden birinin ayrıntılarını  (tabi ki bulabildiğim kadarıyla) sizinle paylaşmak istedim.

         Leonardo da Vinci nin yaptığı dört kadın portresinden biri olan bu resmi neden ilk olarak tercih etmiş olabilirim diye düşündüm. Mona Lisa‘nın bu dünyadaki en büyük rakibi olma özelliği olabileceği gibi, kucağında neden kedi,köpek yada tavşan yok da bir gelincik var diye aklıma takılmış olmasından da olabilir.

          Resimdeki kadın, Cecilia Gallerani. Soylu olmayan bir ailenin, güzel ve eğitimli kızı. Cecilia, küçük yaşta nişanlanıyor ama Milano dükü  olan Lodovico Sforza ile emrinde çalışan babası sayesinde tanışınca işler değişiyor. Nişan atılıyor ve Cecilia Lodovico ‘nun metresi olarak saraya taşınıyor bir de çocuk doğuruyor. Cecilia herhangi bir metres değil, şiirler yazıyor, şarkı söylüyor, enstrüman çalıyor. Bu sebeple de Lodovico’nun gözdesi. Leonardo Milano’da yaşadığından, Lodovico herkes gibi Leonardo’nun da patronu.Leonardo Dük için mimar, silah tasarımcısı bir mühendis ,heykeltraş ve ressam olarak hizmet veriyor. Cecilia için ne büyük şans ki, Leonardo onun bir portresini yapıyor. Resimde Cecilia 15- 16 yaşlarında. Leonardo ise 30’lu yaşlarında. Kızın kucağındaki “ermein” denilen hayvan Türkçe’de as ya da kakım olarak bilinen bir gelincik türü. Bu hayvanın diğer gelinciklerden farkı, sadece kışın tüylerinin tamamen beyaza dönmesi.Dönemin soyluları evcil olarak besleyip kürk yapımında kullanırlarmış.Kakım bembeyaz kürkünü kirletmemek adına avcılardan kaçarken bile ölümü göze alıp çamurlu  çukurlara girmezmiş. Bu özelliği ile de saflığı ve temizliği temsil ediyor.bu özellikleri Cecilia ya atıf için kullanılsa da ayrıca Dük ün üyesi olduğu şövalye birliği  Kakım Tarikatının da sembolüdür.Aynı zamanda sanatta doğurganlık simgesi olarak da kullanılan kakım Cecilia nın hamileliğine de işaret ediyor olabilir.

     Cecilia’nın kucağında bu hayvanı tutması hem onun saflığına, hem de sevgilisi Lodovico’ya olan bağlılığına bir gönderme de olabilir.Malesef Cecilia’nın şansı hep böyle iyi gitmiyor. 1591’de Lodovico’dan bir oğlu oluyor ama Lodovico onun yerine bir başka soylu kadınla evleniyor. Mecburen bir süre sonra saraydan ayrılıyor.

    Eserde “contrapposto”denen vücudun dörtte üçünü gösterir şekilde resmedilmiştir.g1_u8514_self

     Vücudu tıpkı Mona Lisa gibi sola dönük ama hem hayvanın hem de Cecilia’nın başı tam ters yöne bakıyor. Sanki bir ses gelmiş de ona bakıyorlarmış gibi.Dinamiğin kuralları ile ilgili araştırmalar yapan hareket halindeki cisimleri resmetmeyi seven Leonardo genç kadınını da bu şekilde resmetmeyi tercih etmiştir.

    Cecilia nın saçı coazone denilen şekilde taranmıştır.İki yana ayrılıp çenede birleştirilen saçları geride  uzunca bir örgü ile sonlandırılmış,başına sarılı ince tülbent ve alnından geçen bantlarla sabitlenmiş.Elbisesi asil bir kadın olmadığını gösterecek kadar sade ;fakat boynunda ki siyah taşlı kolye Dük ile bağlantısına işaret eder.Dük koyu esmer bir tene sahip olduğundan..

    Cecilia nın kakımın ince zarif gövdesini okşaması resme birazda erotik bir hava veriyor.

    Resmin sol üst köşesinde “La belle ferronnière” ve alt satırda “Leonard Dawinci” yazıyor. Bu yazı Leonardo tarafından yazılmamış. Resim 1798’de Czartoryski ailesi tarafından satın alınıyor ve muhtemelen Polonya’ya getirildiğinde bu not ekleniyor. Resime neden “La belle ferronnière” yazıldığını soracak olursanız, sebebi Leonardo’nun Louvre’da bulunan La Belle Ferronnierre isimli portresindeki kadına benzetilmesi. Adam sırf benzetti diye ,ilginç… Resmin arka planında oluşmaya başlayan hasarlar sebebiyle, daha fazla zarar görmemesi için, bir de restorasyon yapılıyor. Kaynaklarda anlatılana göre mavi-gri olan fon, siyah olarak yeniden boyanıyor. Tahminler bu işlemi 1830’larda ünlü ressam Eugene Delacroix nun yaptığı yönünde.

     Resimde yapılan incemelerde, Leonardo’nun parmak izine rastlanmış. Bu dönemde yağlı boya İtalya’da yeni yeni kullanılıyordu ve Leonardo bir öncü olarak bu yeni boyayı ilk kullanan ve en iyi şekilde uygulamaya çalışandı. Bu sebeple parmaklarını da kullanıp, boyayı en iyi şekilde uygulamış olmalı. Leonardo nun tüm eserlerinde görülen renklerin bir ince dumanla kaplanmış gibi buğulu biçimde kaynaştırılması esasına dayanan tekniği sfumato da bu eserde görülmektedir.Özellikle boyun ve gövdede ki ton geçişler gibi..

    Ben kakımlı kadın mı Mona Lisa mı sorusuna Kakımlı kadın diyorum ya siz?

Lady with an Ermine-Kakımlı Kadın

Bir Cevap Yazın

Araç çubuğuna atla