web analytics

Tag Archives: kartal yuvası

EZE KÖYÜ-DAHA GÜZELİ VAR MIDIR?

Published by:

Nice den arabamıza atlayıp,Eze köyüne doğru yola çıktık.Ortaçağdan kalma bu çok özel olduğunu düşündüğümüz köyü görmek için hepimiz yani ,çocuklar dışındakiler😊çok heyecanlıydık.Deniz kenarından süzülerek giderken önümüze çıkan muhteşem manzaralara hayran kaldık.Doğanın sürekli katledildiği bir ülkeden gelen bizler;doğanın bu kadar güzel korunduğu koyları ve yerleşim yerlerini görünce sanırım biraz hüzünlendik.IMG_8272IMG_8335

IMG_8393İşte tam bu güzelliklerle büyülenmişken Eze ye vardık.Hemen önümüzde ki otoparka arabamızı bırakmak istedik; fakat en gözde sezonda olmamızdan dolayı yer bulamadık.Bizde biraz uzak da olsa yolun kenarlarında konulabilecek ilk yere arabamızı bırakarak ,turizm enformasyon bürosuna uğrayıp ,haritamızı aldıktan sonra köyü tırmanarak dolaşmaya başladık.IMG_8420

 14. Louis tarafından İspanya savaşı sırasında,1706 yılında tüm duvarları yıkılmış en son 1860 Nisan ayında Fransa’ya ait olduğu ilan edilmiş ve o tarihten bu yana da dünyanın her yanından turist akınına uğrayan bir yer. Kasaba önceleri, haçlı seferleri döneminde kendilerini batı olarak lanse eden bölge insanlarının, müslümanlara verdikleri genel ad olan Afrika’dan gelen Sarazenler’den korunmak amacıyla inşaa edilmiş. IMG_83751388’de Savoy Düklerinin yönetimine girmiş. 1543’te ise Kral I. François döneminde, Kanuni ‘nin gönderdiği Osmanlı kuşatmasına maruz  kalmış.Fransa Kralı I. François, Şarlken’e karşı Osmanlılar’dan yardım isteyince, Kanuni Sultan Süleyman  Barbaros’u  Fransa’nın Akdeniz kıyılarına göndermiş. Barbaros ise  Toulon’da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543’te Nice’i ve Eze’i almış. Eze her ne kadar kartal yuvası gibi zirvede olsa da tarihi boyunca savaşlara, istilalara, yıkımlara uğramaktan  kurtulamamış. Hal böyle olunca da bir sürü kültürün varlığı ile inanılmaz bir mozaik çıkmış ortaya.

   Deniz seviyesinden 429 metre yukarıda kurulmuş Eze…..Anlayacağınız üzere sıkı bir tırmanış bizi bekliyordu…

   Kale girişi ile Eze’ye de girmiş olduk. Nereden gidelim diye sıkıntıya girmeyin,dar ve taş yollar sizi  zirveye kadar götürüyor.eze-8  Kendinizi bu sokakların gönlünüze hitap eden çekiciliğine bırakarak gezmek en güzeli.Tarihi Bronz Çağa dayanan duvar kalıntıları,rengarenk çiçekler, her köşesinde bir hikaye, bir güzellik…dsc04190   Karoların üzerinde yürürken sanki tarih ayaklarınızın altından akıyor. Sokaklar sağlı sollu hediyelik eşya satan dükkanlar, butik oteller, sanat galerileri ile  dolu o yüzden hemencecik tepeye varamıyorsunuz.
Oteller ise dışardan taşduvar görünse de içlerinin çok şık olduğunu tahmin edebiliyorsunuz.Beklenildiği üzere gerek konaklama gerekse kahvaltı ücretleri bütçeleri zorlayacak kadar da yüksek.
Bu otellerden en ünlüsü “Chateau Eze”; biz yapamadık ama belki siz muhteşem terasında bir kahve molası verebilirsiniz.
images   Eze’nin dar sokaklarını filozof Nietzsche’nin 1883’de tırmandığı ve ünlü eserlerindenolan ” Böyle buyurdu Zerdüş” ü Eze’de yazdığı söylenmekte.Kalenin giriş kısmında “Nietzsche Yolu”yazan bir tabela göreceksiniz. Orası Nietzsche‘nin yürüyüş rotasıymış.indirHer gün bu patika yoldan aşağı, denize kadar inermiş  Nietzsche ile aynı sokaklarda yürüdüğünü bilmek insanı biraz daha heyecanlandırıyor.

  Alfred Hitchcock, Grace Kelly ve Cary Grant’ın oynadığı, Kelepçeli Aşık romantik gerilim filmini 1955’de burada çekmiş.

    Köyün içerisinde Eze’nin ilk aristokrat ailesi olan Riquier ailesinin de evi var, ailenin geçmişinin 14. hatta 13. yüzyıla kadar dayandığı biliniyor. Evin 1930 yılından bu yana sahibi olanlar son olarak eve İtalyan stili bir çeşme yaptırmış, 1952 yılında evlerin içerisine su tankları gelene kadar köyün neredeyse büyük çoğunluğu su ihtiyacını bu çeşmeden sağlamış.Bu çeşme Le palnet denilen bölgede.img_6165

 Köy  adını  Tanrıça İsis’ten  alıyormuş. M.Ö. 2000  civarında Romalılar tarafından  köye yerleşilmeye başlanmış.Nüfus, kışın 100 kişiyi bulmazken  yazın 3000 kişiye kadar çıkıyor.    IMG_8421         Zirvedeki saat kuleli Sainte-Croix Chapel’i de 14.yy da yapılmış.Bu kilisede 15-16 Nisan 1860’ta Éze’in Fransa’ya katılması oylanmış.

Klisenin bahçesinden manzara

Klisenin bahçesinden

     IMG_8435Chateau  de la Chevre  d’ Or..Yani  Altın  Keçi Şatosu..Bu isim ,  köyün  hazinelerini  çalmak isteyen haydutlara karşı  köyün  arka sokaklarında  yollarını  kaybettiren keçilerden geliyor. chateau-chevre-or-eze    Bir de İsveç  kralı Prens William 1923-1953  yılları  arasında  bu  köydeki  Eze Şatosunda kalmış.

    Chapelle  des  Penitents  Blanc  köyün  aynı  zamnda en eski  binası.  Eskiden köy  halkı  toplantılarını  burada yaparmış.

  Gezerek köyün en tepesine çıktığınızda sizi Eze nin botanik bahçesi karşılıyor.İçeride fazladan bir şeyler görebileceklerini düşünmeyen grubun erkekleri, bir şeyler içmek için bir yere oturdular.Bayanlar olarak tabi ki bahçenin içini merak ettik.Merak pek iyi değildir derler ama bizi çok memnun etti.😃Kaktüsden ziyade manzara nefis ,görmeye değer.1949 yılında köyün en tepesinde  kurulmuş olan bu egzotik botanik IMG_8422parkı ve heykelleri 6 euro  vererek  gezebilirsinizIMG_8423. Özellikle  kaktüs  sevenler deniz  kızı heykellerini de  görerek bu bahçeden çok haz alacaklardır.

Bu heykelleri, bütün hayatı boyunca feminizmdeki büyüyü araştıran, Jean-Phillippe Richard adlı bir heykeltraş yapmış. Heykeltraşın yarattığı tüm kadın heykellerinin hepsinin altında bir edebi sır saklı..IMG_8389

IMG_8369            Yukarı çıkarken önünüze ilk çıkan heykel; Margot isimli  deniz kızının  atında  şöyle yazar  :  “Beni  takip et  genç  adam  ve  sırlarımı  öğren..         Hemen  hemen…”IMG_8379    Barbara:”Rüzgar benim bedenime dokununca değişir”IMG_8385     Chloe:”Nerede doğduğumu bilmiyorum ama şu an yaşadığım yer burası”

IMG_8388       Marina:”Birinden diğerine benzer farklı olur .En eşsiz,şey”IMG_8391

         Tanrıça İsis”Beni tanıdın mı,ben aynıyım şimdi de farklı”

     En tepe de bulunan üç heykel :Anais”Tanrıça olarak cesaret edemem,deniz kızı olarak yapamam,kadın olarak benim.”

      Rose”Sessiz sözler eğer mutluluğu bilmeseydim sana ve sana yeterli olmaya bakardım.”

      Melisande”Kim beni hayal etti,kim beni yarattı,kime evet dedim.”IMG_8378

IMG_8376Kalenin arka kısmında ünlü Fransız aktörü Francis Blanche’ın de yattığı mezarlığı ve dağlar arasından süzülerek akan otoyolu izleyebilirsiniz.IMG_8372  Eze’in tepesinden St-Tropez’i hatta Korsika Adası’nı bile görebilirsiniz. IMG_8359

     Ulaşım;

      Nice den Eze ye trenle gidildiğinde  köyün alt kısmı  yani deniz kıyısı bölümün de  inmiş  oluyorsunuz.  Yukarıya  çıkmak  oldukça  zahmetli diyorlar. Garibaldi  meydanı  yakınlarında ki  bir  duraktan  82 numaralı otobüse binerseniz;  1.5 euro  ödeyerek manzarayı seyrede seyrede gidip, tam  köy  meydanında inebiliyormuşsunuz.IMG_8384

  Köyün kendine ait küçük bir sahili var; Mala Beach.Deniz maalesef çakıl ve sahilin eni çok dar. Yiyecek içecek alabileceğiniz bir yer ve de kabin yok. Sadece bir özel plaj var.IMG_8373

   Elle parfüm imalatının yapıldığı tarihi ve yerel parfüm fabrikası Fragonard‘ ın Eze şubesini gezebilir, parfüm, sabun, krem, aromatik yağ  alabilirsiniz.hatta Fragonard’ın parfümlerin içeriğini öğrenebileceğiniz, hangilerinin size yakışabileceği konusunda danışmanlık alabileceğiniz ve yapım aşamalarını görebileceğiniz bir müzesi bile var.Köydeki diğer parfüm fabrikası ise Galimard. Her iki fabrikanın da kuruluşu 250 yılın üzerinde. İmalatta kullanılan  güllerin bir bölümünün Isparta’dan gönderildiğini duymak insanın gururunu okşuyor. Parfüm müzesini saat 08.30-18.30 arasında ücretsiz gezebilirsiniz.

IMG_8370

Gördüğüm en şirin köydü;tepede,bir tarafında muhteşem dağ manzarası ,bir tarafında da Akdeniz in göz alabildiğince maviliği…tabi tüm bunların yanında özenle korunmuş olması sanırım en kısmını ,benim adıma açıklamakta…Güzeli gören gözler nedense aynı hazzı başkalarının da almasını istiyor.İşte bu yüzden görmelisiniz diyorum.😉

Araç çubuğuna atla