web analytics

Tag Archives: st petersburg geziyorum

ST PETERSBURG – SANKT PETERBURG (PETER İN ŞEHRİ)

Published by:

St-Petersburg-599569     Henüz Rus uçağını düşürmemiş olduğumuzdan vizesiz gidebildiğimiz zamanlardaki beyaz gecelerden bahsedeceğim.)))):  Bizler beyaz büyülü geceleri St petersburg gibi sanat ve tarih kokan bu şehirde gördük ama bizden sonraki Türkler bunu başarabilir mi bilmiyorum))):

    Türk Hava Yollarının İzmir-İstanbul uçuşunda bir saatten fazla gecikme yaşanınca bağlantılı sefer olan İstanbul -St Petersburg uçağına son dakikada yetiştik.Pulkovo havaalanına inince”havaalanı diyorum ama bizim ilçe otogarlarımızdan bile küçük ,sevimsiz bir yer” ortamı gördüğümüzde ki ilk şaşkınlığımızı atlatamadan ,bizimkilerle birlikte seyahati planladığımız diğer iki ailenin de bavullarının İstanbul dan kalkan uçağa yetişemediğini öğrendik.Bu tür hikayeler hep başkalarının başına gelir sanırsınız ya işte öyle bir şaşkınlık içinde ve doğru düzgün ingilizce konuşulmayan bir ülkede derdimizi anlatmaya çalıştık.Yaklaşık 3,5 saat süren bu  sıkıntılı  zamanın sonunda THY nın görevlileriyle anlaştığımızı düşünerek ,bu süre boyunca bizi kapıda bekleyen ve otelimize götürecek olan minübüse de, iyi bir bekleme bedeli ödeyerek yaklaşık onyedi km lik mesafedeki şehir merkezine kırkbeş dakika gibi bir sürede varıp Helvetia Hotel e ulaştık.34385709

    Eğer araba kiralamadıysanız bizim gibi ;taksiye binecekseniz taksi simsarlarına dikkat edin diyorlar. Bu yüzden, mutlaka fiyat sormanızı ve taksinizi havaalanındaki kapının yanındaki deskten almanızı tavsiye ediyorlar. Bunun yanı sıra, kapının önünde duran otobüslerle de hemen 15 dk lık mesafedeki metro istasyonuna gidip  çok daha ucuz yolla gideceğiniz yere varabilirsiniz.Otobüse arka kapıdan binip önden iniyormuşsunuz. Para ise inerken veriliyormuş. (Otobüs 30 RUB + Metro 28 RUB)

   Otel girişimizi yaptıktan sonra bellboy valizimizi almaya gelince nedendir bilinmez hepimizi bir gülme krizi tuttu.Yabancı ülkede olmanın en iyi yanı açıklama yapmaya gerek kalmıyor (:  İyi yan demişken bir tane daha aklıma geliverdi;  odaya geçince yerleşmek yada ne giyeceğiz diye uğraşmak durumunda değildik.Bu kadar iyi yan yeter diyenler içinde üzülmesinler; sıcak bir ülkeden geldik ve temiz bir şeyler giysek iyi olurdu.)): Tabii ki tahmin ettiğiniz üzere, soluğu hemen hemen tüm gezimizin, maalesef ki  vaktimizin büyük bir kısmını ayırmak zorunda kalacağımız; alış veriş merkezinde aldık.DSCN0605DSCN0607DSCN0608

Otelimiz  .görülmesi gereken mekanların çoğunu içeren, şehrin en ünlü caddesi Nevsky Prospect in ara sokağındaydı..Prospect cadde anlamında kullanılıyor,Nevsky ise milli kahramanları Alexander Nevsky den geliyormuş.

Nevsky’de yürümek için öyle bir amacınızın olmasına gerek yok sadece gezinmeniz bile keyifli. O tarihi dokunun içerisinde  yürürken insan kendini bir film setinde hissediyor. Özellikle havanın karardığı anı yakalayabilirseniz masalımsı bir filmin içinde sanırsınız kendinizi.1

  Şehrin kuruluşu çok eskilere dayandığından her yer tarih kokuyor.  1703 de Çarl 1. Petro (deli petro) tarafından Rus Çarlığının Avrupa ya açılan kapısı olması amacıyla kurulup,planı bile kendisi tarafından çizilen  şehir; 200 yıl başkentlik yapmıştır ülkesine.1918 yılından sonra Çarlık Rusya nın başkenti Moskova olmuştur.1893 de Lenin proloterya hareketini burada başlatmış;Dünyanın bütün işçileri birleşin! …. DSCN0618DSCN0623DSCN0617

   1917 de Şubat ve Ekim devrimleri bu kentte yaşanmış.İsmi de Rus İç Savaşı (1918-24 yılları) arasında Petrograd olarak değiştirilmiş.Bolşevik ihtilali sonrası Lenin in ölümünden sonra Stalin şehrin adını onun anısına Leningrad olarak değiştirmiş.1991  de yapılan halk oylaması ile adı tekrar St Petersburg olmuş.DSCN0614

  Neva Nehri deltasında kurulan şehir aslında büyük bir bataklık alanın dönüştürülmesi ile oluşturulmuştur. Kent merkezindeki pek çok bina Amsterdam’da olduğu gibi çamur alanlara saplanmış direkler ve tahtalar ile kuvvetlendirilmiş temellere inşa edilmiştir. 

5 milyon nüfuslu şehrin bizimle saat farkı 1 saat ileridir.

Para birimi Rus Rublesi (RUB)  1 euro 40 rub ediyor.Türk lirasına çevirmedim malum sürekli değişiyor.DSCN0698

Moskova nın 715 km kuzeybatısında yer alan şehir Avrupa nın 4. büyük şehri. Logada gölünden doğan Beyaz denizi Baltık denizine bağlayan 74 km lik Neva nehrinin 30 km si şehirden geçiyor. Özellikle 2.Dünya Savaşı sırasında bu nehir tek yaşam kaynakları olmuş; toplam 29 ay sarılan ve kuşatılan şehir, Adolf Hitler’in emriyle sürekli olarak top ateşine ve bombardımana tutulmuştur. Savaş, kenti büyük hasara uğratınca Leningrad ve onun varoşları, takip eden on yıllık sürede eski kroki üzerinde yeniden inşa edilmiştir.Yani bugünkü kimliğini İtalyan mimar Domenico Trezzini tarafından 1716 yılında Vasilievsky Adası merkez alınarak tasarlanan hali ile kazanmıştır. 95 kanal ,12 ada ve 400 köprüye sahip şehirdeki  21 köprü günde iki kez açılıp kapanıyor. Şehir 1439 m2 olmakla birlikte esas şehir alanı 605m2. DSCN0696

Dostoyevski, Puşkin, Anna Akhmatova ve Rimsky-Korsakov‘un evleri de müze olarak kullanılmaktadır.DSCN0694
 
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski‘nin romanları Suç ve Ceza ve Ezilenler de bu şehirde geçer.
St. Petersburg, 40’dan fazla tiyatroya ev sahipliği yapar. Dünyaca ünlü Mariinsky Tiyatrosu, geleneksel kent kültürünün merkezidir. Alexandrinsky Tiyatrosu, St. Petersburg’daki en eski drama tiyatrosudur. Klasik Rus Draması’ndan en önemli örnekler burada gerçekleştirilir. Mussorgsky Opera Evi, kentin ikinci en büyük müzikal sahnesidir. Akimov Komedi Tiyatrosu, komedi oyunlarının sahneye konduğu en önemli yerdir. Bolshoy Kukla Tiyatrosu, çocuklara özgü oyunlarıyla ön plana çıkar. Müzikal Salon (Musical Hall), hafif müzik performanslarının kentteki en önemli merkezidir.DSCN0673
Bosse’s House (Bosse’nin Evi), Karnaval, Buz Sarayı, Lensoviet Kültür Sarayı, Belediye Kültür Merkezi, Oktyabrsky ve The Philharmonia kentteki büyük ve modern konser alanlarıdır.
Kent çok sayıda sanat galerisine ev sahipliği yapar. Ross Fotoğraf Galerisi, Art-Gorod, D–137, Mikhaylov Galerisi, Palitra Galerisi ve Anna kentin sanat merkezlerindendir.DSCN0621
Kışın, tiyatro ve film festivalleri kenti olan St. Petersburg, yazın eğlence mekânlarıyla bambaşka bir atmosfere sahip olur. Beyaz Geceler Dans Festivali, Russian Winter Festival, Goodbye Russian Winter Festival ve Osenie Ritmy (Sonbahar Ritimleri) Uluslararası Caz Festivali kentte düzenlenen en önemli festivallerdendir.Şehirdenki 50 den fazla müze genelde 10:00 gibi açılıp 14-16:00 gibi kapanmaktadır.Bu kadar kitabi bilgiden sonra artık gezmeye başlayalım((:  DSCN0674
     Geceden yıkayıp kuruttuğumuz giysilerimizi giyip;bayanlar alışveriş merkezine ,erkekler havaalanına şeklinde iş bölümü yaparak güne başladık.Elleri boş dönen erkeklerimizi ellerimiz dolu karşılayarak ne kadar sevindirdik bilemem ama 2007 yılında en pahalı şehir seçilen Petersburg da alışveriş yapma ayrıcalığını buruk bir şekilde tatmış olduk.(((: Sıkıntılarımızı bir sonraki güne erteleyip kendimizi Nevsky Prospect caddesine attık.
 
     Beloselsky-BelozerskySarayı1701_detail_page

     Kırmızı renkli neo-barok saray , korint stili duvar ayakları ile ünlü saray halen kültür merkezi ve balmumu müzesi olarak kullanılıyor.DSCN0613  Devamında Aniçkov Köprüsü nü geçiyoruz.

DSCN0615

Anichkov köprüsü üzerinde grubumuzun erkekleri(: Arka fonda Kukolki tiyatrosu

   Cadde üzerinden ilerlerken sağda Singer House  u görebilirsiniz.

 Kitaplar Evi (House of Books) olarak da bilinen Singer House , Petersburg’un önemli simgesel binalarından biri. 1904 yılında Singer firmasının gökdeleni olması için tasarlanmış ancak, Petersburg yasalarınca Kışlık Saray (Winter Palace)’dan daha yüksek bina yapmak yasak olduğundan mevcut boyunda bırakılmış. 1919 yılında bir yayınevine tahsis edilen bina, şehrin en büyük kitapçısı olmuş . 2004-2006 yılları arasında yenilenmiş. Kitapların çoğu Rusça ,fakat güzel matruşkalar var.Kitapçı çok gerekli olmasa da içinde ki kafeye mutlaka uğranmalı.DSCN0628

    Singer Binası  önünden Nevsky Caddesinden yürüyüp Saray Meydanı’na (Palace Square) (Dvortsovaya Meydanı) na gelebilirsiniz yada arka tarafına doğru ilerleyip dökülen kanlar kilisesisine geçebilirsiniz.Biz Saray Meydanına doğru yürüdük….PalaceSquare

    Kışlık Saray ve yarım daire şeklindeki bakanlık binalarıyla çevrili meydanın merkezinde 1812 yılındaki savaşa ait 42.5 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek sütunu olan Alexander Sütunu var.Fillandiya dan 1832 de getirilmiş sütun üçbin işçinin uğraşısı ile dikilmiş.Sütun 60000 ton ağırlığın da olmasına rağmen hiç bir şekil de bir desteği yok.Kendi ağırlığı ve matematiğin muhteşem kullanımı ile dik duruyor.Yani bu mühendislik harikası sütun neden matematik okuyoruz diye soran gençlere gösterilebilecek en güzel örneklerden biri.Tepesinde haç tutan meleğin yüzü Napolyon ordularını yenilgiye uğratan 1. Alexandra ya benzemekte.Zaten bu galibiyetin 20. yılı şerefine dikilmiş. Ayrıca bakanlık binalarından birinin üzerinde Napolyon savaşlarındaki iki tekerlekli savaş arabalarının figüre edildiği zafer arkı var.En önemli yapısı Zimleyt Vorey 1754-1762 yıllarında yapılmış ve Rus İmparatorları yüzelli yıl burada yaşamışlar.Şuan müze olarak kullanılıyor.Saint_Petersburg_Palace_Square_Alexander_Column_IMG_6534_1280

    Hermitage meydanı da denilen Dvortsovaya Meydanı etkileyici genişlikte çok ta eğlenceli bir meydan Meydanda at arabaları ile gezinebilirsiniz, ginger ( Segway ) e binebilirsiniz, Peter ve Katerina kostümleri giymiş kişilerle fotoğraf çekilebilirsiniz. Oturup bir şeyler içerken tüm bunları seyredebilirsiniz. Enerjinizi depolayın ki muhteşem bir müze gezisi sizi bekliyor:

   State Hermitage (Ermitaj) Müzesi

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

    Dünyanın en eski ve büyük müzelerinden olan Ermitaj (Ruslar öyle diyor), 1764 yılında Çariçe II.Katerina  nın Berlin den yaklaşık 200 adet sanat eserlerini  satın alması ve bunları koymak için kışlık sarayın yanına başka bir saray yaptırması ile kurulmuş .Kendinden sonra gelen Romanovlarda kolleksiyonu zenginleştirmiş, ancak  halka açılması 1852 yılını bulmuş .Rus barok tarzında, İtalyan asıllı mimar E.B. Rastrelli tarafından yapılmıştır. Altı adet tarihi bina içeren müzede yaklaşık 3 milyon sanat eseri sergilenmekte. ( Dünyanın en büyük resim koleksiyonuna sahip müze, bu nedenle Guinness Rekorlar Kitabı’ndadır.)DSCN0632 1945 adet pencere 1750 adet oda var.Bu odaları gezmeniz için 25 km yol yürümeniz gerekmektedir.Her esere 1 dk ayırsanız yaklaşık 10 yıl bu sarayın misafiri olmanız gerekiyor diyorlar ((:  DSCN0642Tüm müzeler gibi pazartesileri kapalı ,diğer günlerde 10:00-18:00 arası gezilebiliyor.Yaklaşık giriş  17.95 US $ . 12 yaşından küçük çocuklarınız için bilet almanıza gerek yok. İçeride 15 Türk Lirasına , Türkçe basılmış “Hermitage” ve “St.Petersburg” kitapları alabilir, ödemeyi de Türk lirası olarak yapabilirsiniz.Girmeden kendinize Türkçe bir müze haritası alıp kendiniz gezebilirsiniz.Gişe kuyruğu çok uzun o yüzden önceden internetden bilet almayı unutmayın.500 rubleye kulaklık kiralayabilirsiniz.sergilenen bütün eserlerin yanında bir kod var , o kodu bu cihaza tuşluyorsunuz başlıyor anlatmaya.Tabi ki Türkçe yok. ):Hermitage-Museum-St-Petersburg-Inside-hermitage-stairs-Русия-–-Санкт-Петербург-и-Москва-1920x1080

Birinci katta ;     İsa’dan önce 5.-4.yüzyıllara ait Pazırık Höyüklerinden Parçalar,İlkel Kültür ve Sanatlar Salonları,Eski Mısır Kültürü ve Sanatı Salonu,Doğu Kültürü ve Sanatı Salonları,Antik Dünya Kültürü Salonu ve Salonları,Mücevherat Galerisi bulunuyor.DSCN0630
 İkinci katta ;      Kışlık Saraydaki Tören Salonları ve Oturulur Odalar,Rus Kültürü Sanatı ve Salonları,15.- 18.yüzyıllar Fransız Sanatı Salonları,15.-18. Yüzyıllar Alman Sanatı Salonları,16.-18. Yüzyıllar İngiliz Sanatı Salonları,Hollanda, İtalyan, İspanyol, Flaman Sanatı Salonları bulunuyor.DSCN0634
  3.katta ise;       19 ve 20 yüzyıllar Fransız Sanatı Salonları,Alman ve diğer Avrupa Ülkeleri Sanatı Salonları,in, Hindistan, Endonezya, İran, Suriye, Bizans Sanatı Salonları, 20.yy İtalyan Sanatı Salonları bulunmakta.DSCN0633
Rusya’da öğrencilerin ve  genç askerlerin müze gezmesi zorunluymuş. 1970’lerde Afgan Savaşı’nda kolları bacaklarını kaybetmiş Rus askerlerini  hastanede ziyaret edip  sanatın güzelliklerini anlatmışlar! Fazla söze gerek var mı?DSCN0671

Müzenin bodrum katındaki depolarda saklanan, çok kıymetli eserleri farelerin gazabından korumak için kedileri burada besliyorlarmış. Müze kurulduğundan beri hiç şikâyet etmeden hizmetlerini sürdüren Hermitage kedilerine saygıda kusur edilmiyor ve bugün 80’e yakın kedinin barındığı müzede çalışanlar, her yıl Hermitage Kedi Günü adı altında düzenlenen bir etkinlikle minnettarlıklarını gösteriyorlarmış. Bu haftada okullarda kedi temalı resim yarışmaları, kedi kitapları sunumu, makale yarışması ve çocuklara yönelik tiyatrolar düzenleniyormuş.Ne şirin insanlar değil mi….DSCN0651
DSCN0652
DSCN0659Benim gibi yarım yamalak da olsa yağlıboya resimle uğraşan biri için tahmin edersiniz ki burası tam bir cennet..Ama değil 10 yılı ,10 saatimi bile ayıramadım.DSCN0657Bu müzenin benim için farklı bir yeri daha oldu: Plastik ve Rekontriktif Cerrahi Profesörü olan eşimin muayenehanesine yakışır bir resmin benzerini ona yapıp hediye etmek istedim:Jules Joseph Lefevre  nin resmi tam istediğim gibiydi.Bire bir  kopyalamaya çalıştım.Çalıştım diyorum çünkü bir ay sabah sekiz akşam sekiz çalıştığım halde resmi bitiremedim.Sonra Lefevre nin resmi altı yılda tamamladığını öğrenince ;altı yılımı versem bende şaheser çıkarırdım fikrine kapıldım. (((:  Sizlerin fikirlerini de alalım tabi ki….

Mary-Magdalene-in-a-Grotto

Mary Magdalene in a Grotto – Jules Joseph Lefevre – Hermitage Museum

Resmi orjinal boyutundan azıcık büyük yapmışım ama…((:

Resmi orjinal boyutundan azıcık büyük yapmışım ama...Ayrıca dünyanın en eski halısı bir Türk halısı ve burada sergilenmektedir.Adı:Pazırık.180-200 cm boyutlarında ki halı ;Altay da ki göçebe Türkler tarafından yapılmış,2500 yıl buzulların altında kaldığı için orijinal halini koruyabilmiş.Scythiancarpet

 

 Literary Kafe(Edebiyat Kafe)litkafe-4

 Petersburg’un ana arteri Nevski Caddesi üzerinde Moyka Kanalı ile Zeleni Köprüsü’nün kesiştiği noktadayız . Puşkin’in ölümü ile sonuçlanan düelloya gitmeden önce kahvesini içtiği kafe.Hermitage Müzesine beş dakika uzaklıkta.Saint Petersburg, Russia, 25/07/2005. Wolf's Bakery, now called the Literary Cafe, where Alexander Pushkin ate his last meal before dying in a duel over his wife's honour. A mannequin of Pushkin's last meal is in the entrance hallway.

 Herşey George Charles d’Anthes adlı Rus ordusunda görevli bir Fransız subayın bayan Natalya Puşkin’e yazdığı imzasız aşk mektupları ile başlıyor Puşkin mektupların sahibini öğrenince düelloya davet ediyor ve düello yapılıyor . Puşkin d’Anthes’i omuzundan vuruyor , kendisi karnından vuruluyor Yaklaşık otuz duelloya katıldığı halde bunda ölümcül yarayı alıyor ve iki gün sonra evinde ölüyor . Ölümü Rusya’da halk arasında büyük öfke yaratıyor ve d’Anthes sürgüne gönderiliyor . İçeri girip bir kahve molası verebilirsiniz.

Dökülen Kanlar Kilisesi (Church of the Savior on Spilt Blood )DSCN0717

 Çar II. Alexander’ın 1881’de uğradığı suikastle ölümcül yara aldığı yere yapılmasından dolayı halk arasında “Kanlı Kilise” olarak anılmaya başlanmıştır.Şehrin simgelerinden biri.Çar arabasıyla geçerken yanında bomba patlıyor ve araba sarsılıyor bunun üzerine olayı kınamak isteyen Çar arabadan indiğinde ikinci bir bomba patlayıp Çarı öldürüyor.DSCN0716 Bu suikastın anısına kurulan kilisenin sınırlarına çarın arabayla geçtiği yerleri katabilmek için Griboedov kanalı daraltılarak kilise sınırlarına dahil edilmiştir. 5 kubbeli olan kilisenin, 81 metre yüksekliğindeki en yüksek kubbesi suikastin gerçekleştiği yılı temsil ederken, 67 metre uzunluğundaki ikinci kubbe çarın öldüğü zamanki yaşını ifade eder. Kilisenin içi İncil den sahnelerden oluşan,7500 m2 lik mozaik  alanla dünyadaki tek kilise imiş.İmiş diyorum çünkü ben içini gezemedim.DSCN0710

Kilisenin içerisine giriş 450 RUB.

Kilisenin hemen yanında bulunan Mikhailovsky Parkı da sevimli bir mola için uygun.

eray

    Gündüz ayrı gece ayrı bir güzellikte…. ve ben şu ana kadarki gördüğüm en etkileyici kilise ilan ediyorum kendilerini.((:

    St. Isaac Katedrali st-isaacs-cathedral-during-the-white-nights-in-st-petersburg

   Muhteşem Pedro, Aziz İsac ile 19 mayısta doğmuş ve alan onun adına ithaf edilmiştir.Yapımı kırk yıl sürmüştür.1800 lü yıllarda Spilled Blood Kilisesi yapılmadan önce en ihtişamlı klisesiymiş.DSCN06761930 da kapanıp yıllar sonra müze olarak açılmış.Şimdi sadece özel günlerde dini törenler için kullanılmakta.Altın kaplama kubbeleriyle muhteşem görünüyor.Tabi 100 kg altın nereye kullanılırsa muhteşem görüntüsü verir.114 ton ağırlığında, 48 sütuna sahip. 14000 kişi aynı anda ibadet edebiliyor.Mimarı Auguste de  Montferrand  adlı Fransız otuz yaşında yapıyor ve yapıtını kubbeli katedraller arasında dördüncü sıraya sokuyor.101 metre yükseklikte.Ortasında Çarl 1. Nicholay heykeli var.Dış cephesinde dev kırmızı tuğlalar kullanılmış.DSCN0677

Kulelerden şehir manzarası harika görünüyormuş. Şehri kafamızda canlandırmamız için faydalı olur diye düşündüm ama üçyüz basamak çıkmak zor geldi.Size zor gelmezse 350 RUB ödeyerek çıkabilirsiniz.

    Kazan Katedrali(Cathedral of our lady of Kazan)Kazan-cathedral

   1801-1811 yılları arasında, Roma’daki San Pietro Bazilikası’ndan esinlenilerek, mimar Voronihin’in projesi temel alınarak yapılmıştır.Kilisenin kubbesi 80 metre uzunluğunda ve bir dönem zamanın en yüksek kubbelerinden biriymiş. Nevsky caddesinde güzel bir gezinti yapmaya çıktığınızda cadde üzerinde yer alan bu kiliseyi gördüğünüzde etkileyici bulacağınızdan eminim.saint_petersburg_koporye-kazansky_sobor_cathedral_our_ladyDevrimden sonra kilise özelliği yok edilen katedral tüm Sovyet dönemi boyunca Ateizim Müzesi olarak işlev görmüş. Halen dini evlilik merasimlerine ev sahipliği yapmakta ve aynı zamanda şehrin önemli bir görsel müzesi olan katedral, Sovyet döneminde dahi bağımsızlık sembolü özelliğini yitirmemiş, öyle ki Alman işgaline karşı Büyük Anayurt Savaşı (2. Dünya Savaşı) sırasında Sovyet askerleri, Kutuzov’un kabri başında vatana ve Leningrad’a bağlı kalacaklarına dair ant içmişler.DSCN0627Napolyon’un Rusya’yı işgali sırasında direnen Rus ordularının başkomutanı Feldmareşal Mihail Kutuzov’un naaşıda 1813’de Katedral’e defnedilmiştir. (General Kutuzov bir dönem İstanbul’da Rus Elçiliği de yapmıştır.)1876 da ilk politik gösteriler burada yapılıyor.Kominizm döneminde kapatılıp müze yapılıyor hatta .

   Vasilyevski Adası , Denizcilik Müzesi ve Rostral SütunlarıDSCN0675

   Vasilyevski adası aslında  Petro tarafından şehrin kalbi olarak planlanmış.Ama sellerden dolayı sürdürememişler.İki adet bordo sütun eskiden deniz feneri olarak kullanılmış.Şuan dekor amaçlı kullanılıyor.Yunan ve roma mimarisinden esinlenerek yapılmış.

    Petherof Sarayı ve Bahçeleri (Peter in Avlusu)Peterhof-Palace-and-Grounds

 

    Bizim deli, rusların büyük, ingilizlerin ise çılgın dediği, ama bana kalırsa “büyük”sıfatının daha doğru olacağını düşündüğüm Rus çarı Petro’nun sarayını anlatmadan önce neden büyük sıfatını daha çok yakıştırdığımdan bahsedeyim:3937341365491960 24 yaşında tek başına çar olduktan sonra Petro 1697 de iki yıl süreli bir Avrupa turuna çıkıyor. Petro Mikhaylov takma adını kullanarak Fransa-Hollanda-İngiltere ve Almanya’da tersanelerde çalışıyor ve geri döndüğünde buralardan öğrendikleriyle, tersaneler inşa ediyor.Böylelikle muhteşem bir donanma ve modern rus ordusunu kuruyor. Hayatı boyunca gördüğü tüm güzel eserleri bu şehirde yaptırıyor.imagesÖzellikle bu sarayın bahçesindeki dev fıskiyelerin ne elektrik ne de pompa sistemi ile çalışmakta olduğunu,helazon seklinde açılan delikler nedeniyle suyun kendi mekanik kuvveti ve yerçekimi sayesine döndüğünü ve basınçla fışkırışını hayranlıkla izlerken deli kelimesini aklınızdan siliveriyorsunuz.Tabiki sıkıntılı bir süreç var çar oluncaya kadar geçen sürede ,bunlarda onun çılgın yanlarının oluşmasında etken sanırım.Hatta Streltsiler tarafından ailesinin ve arkadaşlarının katledilmesinden dolayı Moskova yı sevmediği bu yüzden başkent olarak St Petersburg u yapmaya çalıştığı ,yüzündeki tikinde o zamanlar oluştuğu söyleniyor .

Kıyafet devrimi yapmış; Şalvarı yasaklamış,çatal bıçak kullandırmış,sakal erkeklik sembolü olmasına rağmen yasaklanmış.Direnenlere ağır vergiler yükleyip Sibirya ya sürdürmüş.Din yasaklanmış.Yetmiş yıl boyunca kimse ibadethaneye gidemeyince bastırılmış duygular 1987 den sonra dışa vurulmuş ve klise patlaması yaşanmış.2.Dünya savaşı sırasında dokuzyüz gün kuşatma altında kalan kenti eski haline getirmeleri otuz yıllarını almış.Avrupa nın barok ve rokoko tarzının rus klasiği ile karışımından ortaya çıkan bir şehir.Verdiği davetlerde yemeklere demir leblebiler koyar , insanların kırılan dişlerini çekermiş . 2.27 lik uşağı ”burjuva” ölünce merak edip iskeletini çıkartmış . Dişler ve iskelet de Kunstkammer’de.Avrupa’da gezerken o zamanın ünlü anatomi uzmanlarından Frederik Ruysch’un seminerlerine katılmış ve Rusya’ya döndükten sonra Ruysch’un 2000 parçalık cenin kolleksiyonunu satınalmış . Petersburg’ta bunları sergilemiş , meraklısı olmayınca sergiye gelenlere bedava votka dağıtarak ”sanatsever” sayısını artırmış . Bugün Petersburg’ta Kunstkammer’de bu kolleksiyonu görebilirsiniz .Hala bedava votka var mı bilemiyorum.Peterhof Panorama from palace

    1709 yılında Rusların İsveç’e karşı kazandığı Poltova Savaşından sonra , Ruslar için büyük bir tehdit ortadan kalkmış ve Büyük Petro ,bu zaferi kutlamak için  Baltık Denizi kıyısına sarayı yaptırmaya karar vermiş .Saray , 1714-21 yılları arasında Jean Baptiste Le Blond isimli bir mimar tarafından yapılmış . Resmi açılış tarihi 1723 . Daha sonraki dönemlerde yenileme ve değişikliklerle bugünkü halini almış .607 hektarlık bir arazi üzerine kurulmuş olan saray havuzlar , çeşmeler , heykeller , çardaklar ve küçük yazlık evlerle süslenmiş . Rusya’nın çeşitli bölgelerinden ve Rusya dışından ağaçlar getirilerek dikilmiş .Büyük çeşme , 22 kilometre uzaklıktaki Ropşa tepelerinden gelen yeraltı suları ile çalışıyormuş . Çeşme denilen havuzun  içinde 37 yaldızlı bronz heykel , 64 çeşme , 142 fıskiye bulunuyor .Saraya ilk girdiğiniz bahçeyi ücretsiz gezebiliyorsunuz… Burada; Mejeumni Çeşmesi, Neptün Çeşmesi ve Meşe Çeşmesi’ni görebilirsiniz…

729ebf6772

Büyük Çeşme

   Büyük çeşme saraydan Baltık Denizine kadar uzanıyor.

6134_596

Samson Heykeli

Çeşmede bulunan aslanın ağzını yırtan Samson heykeli (aslan İsveç’i , Samson Petro’yu simgeliyormuş ) bu başarıyı sembolize ediyormuş .

Saray ile baltık denizi arasında bulunan iç bahçe, sarayın önünde yer alan fıskiyelerden denize dik uzanan kanal ile ikiye bölünüyor bir tarafı adem, diğer taraf havva tarafıdır. iki tarafta da bir çok fıskiye bulunur. fıskiyeler yazın saat 6’da kapandığı için bahçeyi gezmeye en geç 3’te başlamak gerekir ..Çocuklu olanlar veya engelli olup araç kullanmak zorunda olanlar için kolay yollar yok. Gitmeden önce mümkünse çocuk arabası, sırt çantası gibi eşyalarınızı aracınızda bırakın; çünkü bunlarla saraya giriş yasak.Excursions-in-St-Petersburg-Peterhof-Grand-Palace-and-Lower-Garden Özellikle aşağı bahçelere de inerken merdiven kullanılıyor.Bunun dışında, saray için eğer üstünüzde uzun ceket vs. gibi birşey varsa onları da girişte vestiyere bırakarak ayaklarınıza naylon galoşlar giyiyorsunuz.Sarayın içinde resim çekmek yasak .İstemeden de olsa,eğer orada gösterilen şeyleri çevreleyen ip kordonlara yanlışlıkla dokunursanız alarm ötmeye başlıyormuş. Durumun tüm sevimsizliğine rağmen  gerçekten görün diyorlar.İsterseniz sarayın bahçesinde araçlarla dolaşabiliyorsunuz. İngilizce anlatım da yapıyorlar.

Excursions-in-St-Petersburg-Peterhof-Monplaisir-palace-and-Lower-Garden Sarayın bahçesinde Monplaisir denilen baltık kıyısındaki küçük evi Petro çok severmiş . Burası çok yakın arkadaşları ile eğlenip sarhoş oldukları yermiş .1770 yılında bize karşı yaptıkları ve zafer kazandıkları ve 11000 askerimi kaybettiğimiz ;Çeşme savaşında ki donanmamızın cayır cayır yanışının resmedildiği ,Çeşme odasını göremediğimiz için çok da üzülmedik; diye teselli bulduk kendimize…Chios_aivaz

     Bu saraya ulaşım:

    Birinci yol Hermitage sahilinden Peterof’a kalkan Meteor ( Hidrofil ) isimli hızlı feribotlar. Bu feribotlar sizi Peterof Sarayı’nın rıhtımına götürüyor. ( Tek yön 600 RUB, gidiş dönüş 1100 RUB ). Rıhtımda indiğinizde saray için bilet gişeleri mevcut. ( Bahçe girişi 350 RUB, Saray Girişi 450 RUB ).İkinci yol Petersburg’tan Baltık istasyonundan trene biniliyor . Novi Petergof durağında inip 10 dakika süren bir otobüs yolculuğu ile saraya ulaşılıyormuş .Üçüncü yol ise Metro ile 1 numaralı kırmızı hattı kullanarak güneydeki Antovo istasyonuna gidip. Oradan direk metro çıkışında son durağı olan Peterhof minibüslerine binmek. Bu rota ortalama 1 saat sürüyormuş.Özellikle minibüs yolculuğu, halkın aslında nerelerde yaşadığı, binalar, yaşam alanları hakkında fikir sahibi olmanız için  faydalı bir yolculuk olabilir.( Metro 28 RUB + Minibüs 70 RUB ). 

Metro demişken biraz da St. Petersburg metrosundan söz etmezsek olmaz.IMG_3956 Öncelikle girişte  otomatlardan veya gişelerden 28 RUB karşılığı jeton alıyorsunuz. Türkiye’dekilere göre çok daha hızlı olmasına rağmen yaklaşık 2 dk süren dik mi dik bir yürüyen merdiven seyahati yapmanız gerekiyor.IMG_3974 Her merdivenin en altında küçücük bir kabinde  oturan operatör görevliler var. Metroya indiğimizde resmen ağzımız açık kaldı. IMG_3973Gördüğümüz her istasyon dev avizelerle süslü, varaklı, kemerli tavan yapıları ile bezenmiş durumda. Yani St. Petersburg’a gelip herhangi bir istasyonu görmezseniz bilin ki çok şey kaçırmışsınız demektir.im-c145-w954-049_DSC_9392__12801024_1

   Peter ve Paul Kalesi ( Peter and Paul Fortress )324_image

DSCN0688

Petrogradskaya bölgesinin karşıdan görünümü

  Neva Nehri’nin kenarında Tavşan Adasının üzerinde ( Adanın ismine yakışır bir tavşan heykeli de kütüğün üzerinde adaya girerken sizi karşılıyor ) yer alan, ve bu ada sadece kendine ait olduğu için de ihtişamına ihtişam katan kale ; 1703 yılında ahşaptan yapılmış ve bu tarih şehrin doğum günü olarak kabul edilmiş,
DSCN0689   Daha sonraki yıllar tuğlaya çevrilmiş.Kalenin kuruluş amacı İsveç ordularını engellemekmiş ama İsveçliler buraya kadar hiç gelememiş.Kışın Neva nehri donduğundan yürüyerek geçebilirsiniz adaya diyorlar ama ben o zaman diliminde orada olmak istemezdim doğrusu.3796380-Iconostasis-of-Peter-and-Paul-Cathedral-01900 lerdeki Rus devriminde ve sonrasında ünlü isimlerin tutsak edildiği eski bir cezaevi haline çevrilmiş.Maksim Gorki ve Dostoyevski de burada yatmış. Bunun dışında, Büyük Peter’in oğlu Aleksey, Lenin’in ağabeyi Alexander ve Troçki de hapisanenin sakinleri içinde yer almış. Ortasında Peter ve Paul Katedrali’ne ev sahipliği yapan kale şimdilerde ise günde binlerce turistin akın ettiği, bir yapı haline dönüşmüş.Peter and Paul Cathedral angelÇan kulesi helezonunun tepesinde bulunan melek heykeli ile şehirdeki en yüksek (122.5metre) yapı olmuş. Çan kulesi 2001’de yapılan 51 değişik ses veren çanları ile ünlü. İhtilalden sonraki tüm Rus hanedanlarının mezarı burada bulunmaktadır.Özellikle 2. Nikola ve ailesi burada yatmaktadır.peter_paul_cathedral_3Kalenin, nehrin geniş kısmına açılan kapısı Ölüm Kapısı olarak da biliniyor. İdam mahkumları buradan suya atılırmış. Şimdiyse şehre karşı güzel bir manzarayı izlemek için hoş bir yer haline gelmiş..private-tour-peter-and-paul-fortress-in-st-petersburg-in-st-petersburg-139255

Girişler her yerde olduğu gibi burada da 4 ayrı bilete tâbi. Kombine bilet alıp 370 RUB ödediğinizde içerideki dört bölüme de giriş almış oluyorsunuz . Özellikle Katedral ve cezaevi bölümlerini mutlaka görün diyorlar bizim vaktimiz olamadı bakalım belki  başka zamana .Bunun yanında kale içerisinde yer alan ortaçağ işkence müzesine de girmek isterseniz, girişi de 250 RUB 

  Mariinsky Tiyatrosumariinsky_opera_house_f191212_3

   1860 yılında açılan Mariinsky tiyatrosunda zamanında Kuğu Gölü, Fındıkkıran ve Uyuyan Güzel gibi çok önemli eserlerin galaları yapılmış. Tiyatronun orijinal binasına ek olarak bir de Mariinsky II olarak bilinen daha modern bir tiyatro var. Eski adı Kirov olan tiyatroda, haziran ayının sonu ve temmuz ayının başında Beyaz Geceler’e özel bale ve opera performansları gerçekleştiriliyor.

Saint Petersburg - San Pietroburgo - Gennaio 2010 - inverno - Mariinsky Theatre - teatro Mariinsky - interni

2000 koltuklu ;görkemli balkonlar,rengarenk tavanlar ile bu muhteşem salon, ziyaretçilerini seneler  öncesinin ihtişamlı günlerine götürüyor. Beyaz ve uçuk yeşil renklerinde dış cephesiyle Neoklasik bir yapı olan eski tiyatro binası Rus balesinin doğup geliştiği yer.. St.Petersburg’a gelmeden bir ay önce biletlerin temin edilmesini öneriyorlar.Bilet için https://www.europera-ticket.com/events/en/226/Mariinsky-Theatre-Tickets.html adresinden yararlanabilirsiniz.

  KunstkameraKunstkamera

Büyük Pedro’nun Rusya’da kurduğu ilk müze olan Gariplikler Evi bu binanın içinde bulunuyor. iki başlı fetuslar, deniz kızı bebekler gibi normal dışı olgular varmış koleksiyonunda.Görmek isteyenlere giriş 200 RUB8df1fa511cb6dc62bf337ff543e1e294

 Donanma Binası6869446

Büyük Pedro nun İsveçleri yenerek Baltık sahillerini geri alması anısına bu bina yapılmış.Rusya’nın Baltık Denizindeki ilk tersanesidir. Bu neo-klasik yapı, eskiden Büyük Petro’nun tersanesinin bulunduğu yerde durmaktadır. 1704 yılında yapılmıştır. Mimar, Andrey Zaharov’un projesine göre  inşa edilmiştir. Rus Donanması: 1711 ve 1917 yılları arasında: buradan idare edilmiştir ve Donanma Binası, bugün Denizcilik Okuluna ev sahipliği yapmaktadır.500 m genişliğinde , altın kaplama kubbesiyle dikkat çekicidir.Altın kubbesi, 2. Dünya Savaşında Alman bombardıman uçaklarından korunmak için siyaha boyanmış.Altın kaplamalı kubbenin önünde altın yaldızlı gemi şeklindeki rüzgar gülü şehrin sembolü olarak kabul edilir. Bina Rusya’nin deniz gücünün büyüklüğünü de sembolize etmekte. 

 

    Yeme-İçme

   Borsch çorbası,Smetana,shchi (lahana balık çorbası),Bilini(pancake),baharatlı feta, Buğday Kasha, , domuz eti, ren geyiği eti kızartması, ekşi soslu sıcak çorbalar, tuzlu mantar, kızartılmış ördek eti ve etli jöleli Pelmeni, kentin başlıca lezzetlerindendir.

   Borsch çorbası kışın bizim menümüze keyifli bir şekilde eklendi  .Y

ağlı boya resimden daha iyi yemek kopyalıyabiliyorum galiba ((:

   Kazan Katedrali civarındaki “Mamaliga” da çok iyi ancak rezervasyon şart.4d9f601014ec0255061284

    22-13  adlı restoran  rengarenk çinileri ve farklı tarzı ile gönlümüzü fethedecek. Restoranın yemekleri de ortamı gibi güzel.22-13-st-petersburg

Sr Isac Kateralinin çevresinde Teplo  tavsiye ediliyor.Şehir merkezine ve Kazansky Sobor’a yakın bu restoranın adı Rusça’da “sıcaklık” anlamına geliyor. Nispeten küçük restorana bu adın neden verildiği, samimi atmosferi ve güler yüzlü çalışanlarıyla karşılaşıldığında anlaşılıyor. Aralıklarla değişen menüde geleneksel Rus yemekleri önemli yer tutuyor.

Adres: 45 Bolshaya Morskaya Ulitsa, St. Petersburg

teplo-st-petersburg-2

Şehrin en meşhur zincir krepçisi olan Teremok ( Tepemok diye yazılıyor )  da bizim bildiğimiz krepin içine binbir çeşit malzeme seçeneği ekleyerek yemek haline dönüştürüyorlar. Ruslar da öncesinde 1 çorba ardından da krep yiyerek 3 öğünlerini geçiriyorlar. Krepler 140 RUB teremok-st-petersburg 

Dve Palochki isimli bir sushi restoranında akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz. St. Petersburg’ta o kadar çok sushi restoranı var ki. Ortalama yemek fiyatları 300-700 RUB. Hermitage restoran şık ama pahalı.
caption

Emelya,Voctoçni,Bazar,Kartoşka gibi fastfoodcularda Rus mutfağının örnekleri var.Bira alkol sınıfına girmediği için buralarda mevcut.

Udachny Vysstrel Restaurant

Palkin

St Petersburg’daki en eski restoranlardan biri. Tarihi bir atmosferde yemek yemek isterseniz, biraz fazla para ödemeyi de göze alıyorsanız Palkin’e uğrayın. Geleneksel Rus yemekleri yiyebilirsiniz.

Adres: 47, Nevsky Prospekt, St. Petersburg

Khochu Kharcho

Meşhur Gürcü restoranı. Gebzhalia, Gaviçi, Garşo gibi otantik Gürcü yemekleri yemek için iyi bir yer. Fiyatlar ve servis güzel.

Adres: Sadovaya ul. 39/41, St. Petersburg

Gogol

Küçük odalardan oluşan mekan sıcak ve samimi. İyi İngilizce konuşan personel ve kaliteli servis. Yerel ezilmiş kırmızı berry içeceği denenebilir.

Adres: 8 Malaya Morskaya Ulitsa, St. Petersburg

Staraya Tamozhnya

Vasilevsky Adası’nda, Kunstkamera’ya yakın bir tarihi binada bulunan bu restoran, yüksek fiyatları ve resmi atmosferiyle şehrin iş adamlarının ve varlıklı ziyaretçilerinin tercihi. 

Adres: 1, Tamozhenny Pereulok, St. Petersburg

Russian Empire

Şehrin en eski malikanelerinden biri olan Stroganov Sarayı’nda bulunan Russian Empire, Rusya’nın en seçkin restoranı olma şöhretine sahip. Çarlık menülerindeki tariflere göre hazırlanan havyar, ıstakoz ve istiridyeler, Gianni Versace’nin tasarladığı porselen tabaklarda sunuluyor. Restoranın şarap mahzeni, Avrupa’nın en iyi koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor.

Adres: 17, Nevsky Prospect, St. Petersburg

Taleon Club

St. Petersburg’un güzel mekanlarından biri. İçinde Taleon Restaurant, Victoria Restaruant, Cigar Lounge, Artrium Lounge ve Lobby Bar gibi birkaç ayrı mekan var. Bir casino da bulunuyor.
Adres: Eliseyev Hotel, Moika River Emb House 59

Le Borshch

Şehir merkezinde bulunan ve iki ayrı salona sahip bu restoran özellikle Moyka Nehri’ne hakim manzarasıyla ve Rus-Fransız mutfaklarının füzyonu olarak tanımlanabilen menüsüyle dikkat çekiyor.

Adres: nab reki Fontanki 11, St. Petersburg

Miasorubka

Bir Moğol ızgara restoranı olan Miasorubka’nın menüsünde tabii ki et yemekleri çoğunlukta. Malzeme seçimi konusunda çok sayıda tercihe sahip olan müşteriler aynı zamanda yemeklerinin hazırlanışını da izleyebiliyor.

Adres: 11 Ulitsa Malaya Morskaya, St Petersburg

Tinkoff

Rusya’da, tüm büyük şehirlerde şubesi bulunuyor. Bu restoran ve bar zincirinin ünü biralarından geliyor. Aromalı biralarının hemen hepsi denenebilir. İki şubesi var.

Adres: 1-7, Kazanskaya Street, ve 1-23, Varshavskaya Street

Magrib

Restoran, kafe ve gece kulübünü aynı adreste bir araya getiren Magrib, işlemeli yastıkları ve nargileleriyle bir Kuzey Afrika esintisi taşıyor. Popüler dans pisti ve birçok farklı mutfaktan örnekler bulunduran menüsüyle dikkat çeken Magrib’in canlı atmosferi, şehrin yerlilerini olduğu kadar ziyaretçilerini de kendine çekiyor.

Adres: 84 Nevsky Prospekt, St. Petersburg

1913 restaurant

Teressa Restaurant :Kazan katedralinin arkasındaki binanın teras katında olduğundan manzara güzel ve dünya mutfağından örnekler sunuyorlar.

Coffee Shop önerilen yerler.

Canlı müzik için ;Gribeyedov,dans etmek için;Opium,DJ performansı için;Red club vede Striptiz kulübü istersenizde Golden Dolls öneriliyor.

Votka için gram üzerinden sipariş alınıyor.Dilomat,Russian Standart,Fivestar en gözdelerinden.Pertsouka :biberli votka,Limonnaya:limon aromalı votka,Klukvennaya :kızılcık aromalı votka dilerseniz denenebilir.Ruslar baltık birası ve Ermeni votkasını çok tüketiyorlar.Kvas, bira gibi tadı olan Morc ise cranberry aromalı Rusların neredeyse tamamının tercih ettiği  bir içecek .

Shopping World ve Bolshoy Gostry Dvar en önemli alış veriş merkezleri.

Kuznechy pazarı şehrin merkezinde,Dökülen Kan kilisesinin  arkasında kurulan pazarda en uygun alışveriş yapılacak yerler.

St. Petersburg bir çok kanaldan oluşan Venedik gibi bir şehir. Bu kanalların tamamında bot turu yapan firmalar görebilirsiniz. Herhangi birini tercih edebilirsiniz.DSCN0692 Bu firmalarda 2 tip tur yer alıyor. Tüm gün devam eden 1 er saatlik kanal turları ve gece 00:00 da hareket eden meşhur Neva nehrindeki köprülerin açılma turları. ( 600 RUB ). Bot turu gerçekten harika bir sehir izlenimi sunan, sizi rahatlatan çok keyifli bir aktivite. Bizim turumuz yaklaşık 2 saat sürdü ve bayıldık. Muhakkak yapmanızı tavsiye edeceğim bir aktivite diyebilirim.Hermitage ın oradan kalkan teknelerle kişi başı 300 Rubleye de tur yapabilirsiniz. Üşüdüğünüzde battaniye veriyorlar.

  Aurora Zırhlısı4309599953_f5ba5ccf03_z

  Adını Roma Şafak Tanrıça sının adından almıştır.Aurora, 1918 Bolşevik devriminin başlaması ve 4 savaşa katılan tarihi bir gemi olmasından dolayı önem arz etmektedir.   Ekim devriminin ilk habercisi olan top atışı bu gemiden yapılıyor. Ve bu top ateşiyle kışlık saraya karşı hareket başlıyorGemi mürettebatı kırmızı bayrağı ilk çekenler olarak anılıyorTop hala gemide.. 1957 yılından itibaren müze olarak hizmet vermektedir.Ruslar; tek top attı ama Rusya hala yıkılmaya devam ediyor diyorlar….Topu görmek lazım((:

İmparatorluk Porselen Sarayı ve Müzesi

Müze, fabrika kurulduktan bir yüzyıl sonra 1844 yılında hizmete açılmıştır. Müzede Rus ve   Avrupalı ustalar tarafindan yapılmis 35.000 eser bulunmaktadir.

Yeri: Obukhovskoy Oborony 151  Metro “Lomonosovskaya”

Çalışma saatleri:  Salı’dan  Pazar’a 10:30 –  18:00 arası

    Mermer Sarayı(Marble Palace)

Mimar A.Rinaldi tarafindan 18.yüzyılın baslarinda insaa edilen saray Erken klasizmin bir orneğidir ve memer ve granit dis cephesi ve ic mimarisiyle donemi icinde yüksek artistik değere sahiptir.

Yeri: Millionnaya ul. 5/1  Metro “Gostiny Dvor”

Çalışma saatleri:  Pazartesi ve Çarşamba’dan  Pazar’a 10:00 –  18:00 arası (Salı günleri kapalıdır)

    Rımsky-Korsakov Müzesi

1844-1908 tarihleri arasında yaşamış ünlü kompozitor Rimsky-Korsakov anısına düzenlenmiş 4 oda bulunmaktadir. Kompozitorun eşyalarını bulunduran müzede iki adet konser salonu bulunmaktadır.

Yeri: Zagorodny pr. 28,  Metro “Vladimirsakaya”

Çalışma saatleri:  Çarşamba’dan Pazar’a 11:00 – 18:00 arası.

                              Pazartesi, Salı ve her ayın son Cuma günü kapalıdır.

    Oyuncak Müzesi

Müzede 16.yüzyıldan bugüne Avrupa, Afrika, Asya ve Amerikadan getirilmiş 1500 oyuncak bulunmaktadır.

Yeri: Reki Karpovki nab. 32,  Metro “Petrogradskaya”

Çalışma saatleri:  Salı’dan Pazar’a 11:00 – 18:00 arası.

                              Pazartesi, ve her ayın son Salı günü kapalıdır.

    Merkezi Denizcilik Müzesi

1709 yılında Büyük Petro tarafindan kurdurulmustur. Dünyanin en büyük denizcilik müzelerinden biridir. İçerisinde Rus denizciliğinin kurucusu Büyük Petro’nun botuda dahil olmak üzere 700.000 üzerinde eser bulunmaktadır.

Yeri: Birzhevaya pl. 4,  Metro “Nevsky Prospect”

Çalışma saatleri:  Çarşamba’dan Pazar’a 11:00 – 18:00 arası.

 Rus Politik Tarihi Müzesi

1919 kurulmustur. 27 odalı müzede Rusya’nın 300 yıllık tarihi sergilenmektedir. Bu müzenin devamı olan Rus Politik Polisi Tarihi müzesi Admiralteyskiy Pr. 6 adresindedir.

Yeri: Kuybysheva ul. 2-4, Metro “Gorkovskaya”

Çalışma saatleri:  Persembe hariç hergün 10:00 – 18:00 arası.

 Leningrad Savunması Anma Müzesi

Müzede 2. Dünya savaşı sırasında 900 gün Alman kuşatması yaşanan ve dış dünyayla ilişkisi kesilen şehirdeki tarih sergilenmektedir.

Yeri: Soljanoy per. 9, Metro “Chernyshevskaya”

Çalışma saatleri:  Persembe haris hergün 10:00 – 17:00 arası.

                                      Her ayın son Persembe günü kapalıdır.

 Leningrad Savunması Kahramanları Anıtı

Anit 2. Dünya Savaşında şehrin güney kuşatmasının yapıldığı noktada bulunmaktadır. Anıtın altında 2 adet oda ve odalarda ölenlerin isimlerinin yazılı olduğu 900 bronz anıt bulunmaktadır.

Yeri: Ploshchad Pobedy, Metro “Moskovskaya”

Çalışma saatleri:  Çarşamba hariç hergün 11:00 – 18:00 arası.

 Dostoyevski Müzesi

Dostoesvsky’nin yaşadiği yer müzeye çevrilmiştir. Müzede Dostoesvsky’ye ait eşyalar ve mobilyalar sergilenmektedir.

Yeri: Kuznechny per. 5/2,  Metro “Vladimirskaya”

Çalışma saatleri:  Haftanın her günü Pazartesi hariç 11:00-18:00

 Rus Edebiyatı Enstütüsü Müzesi

Rus edebiyat eserleri açısından  zengin müze aynı zamanda Rusya’nin en eski müzelerinden biridir.

Yeri: Makarova nab. 4,  Metro “Vasileostrovskaya”

Çalışma saatleri:  Haftanin hergünü Cumartesi ve Pazar hariç 11:00-16:00

 Demiryolları Müzesi

1813 yılında buhar lokomotifleri, arabalar, köprüler, vagonlar ve orjinal teknik parçaları sergilemek icin kurulmustur. Demiryolları ve gelişimini gözler önüne seren bir muzedir.

Yeri: Sadovaya ul 50,  Metro “Sennaya Ploshchad ”

Çalışma saatleri:  Cuma ve Cumartesi hariç hergün 11:00-17:00pu

 Gatchına

Gatchina park ve saray kompleksi erken Rus klasizminin en iyi örneklerindendir. Alçıyla süslenmiştir ve görüntüsü İngiliz kalelerini anımsatmaktadır. Gatchina parkı Rusya da peyzaj uygulanmış ilk parktır.

Yeri: Krasnoarmensky pr Gatchina

Çalışma saatleri:  Pazartesi hariç hergün 10:00-18:00

                               Her ayın ilk Salı günü kapalıdır

 Pavlovsk

Sonradan Car Paul I olan Buyuk Prens Pavel icin 18.yüzyıl sonunda yazlık rezidans olarak yaptırılmıştır. Sarayın parkı sadece Rusya’da degil Avrupa’da da en büyük parklardan biridir.

Yeri: Sadovaya ul 20, Pavlosk

Çalışma saatleri:  Cuma hariç hergün 10:00-18:00

 DSCN0609    Eşimin sıfır telefonunun anında ortadan kaybolması,dört gün boyunca bavullarımız olmadan vaktimizin çoğunu alışveriş merkezlerinde harcamamız,görülecek onca şey varken sadece dışarıdan bir göz atmak....bir şehre ait  bu kadar sıkıntılı anılarınız oluşmuş olmasına rağmen geriye dönüp baktığınız da yüreğinizde hala muhteşemdi duygusu uyandırması tuhaf bir ironi olsa gerek..Ama gerçekten muhteşemdi((:  

     Ve ekip Moskova ya giden hızlı trene biner…..

Araç çubuğuna atla