web analytics

Tag Archives: gezi planı

FRANKFURT-Çürük Elma

Published by:

   IMG_0140Her şehrin size hissettirdiği kendince hoş özellikleri vardır. Frankfurt bunlardan biri değil bence.  😎     Şehri düşündüğümde aklımda kalan sadece (ki bunun şehrin kendisiyle ilgisi olmadığını sanıyorum,ama  belkide ilgilidir…buna siz karar verin artık🤓) Ahmet Haşim in bu şehirde yaşadığı hüzün.😒

   Ahmet Haşim , 1932 yılındaki Frankfurt seyahati sırasında Goethe nin evini ziyaret eder.Ve evin, yazarın anısını yaşatabilmek adına müzeye çevrilmiş olduğunu gördüğünde; Türkiye deki yazarlara gösterilmeyen saygının burada muhteşemliğine tanık olup çok şaşırarak; 

   “Goethe bugün ölmüş gibi, Avrupa’nın her köşesinden çelenkler gelmiş, hayret ettim. Ziyaretçiler, Faust’u yazdığı masadaki mürekkep izlerine büyülenmiş gibi bakıyor.” der.Ve bizlerin yüreğine bir sızı bırakır.IMG_0141

   Sanırım Ahmet Haşim in Frankfurt Seyahatnamesi Türk bir aydının Avrupa’da yaşadığı sıkıntıları anlatan en iyi örneklerden biri.  Şiirde önemli olan sözcüğün anlamı değil, şiir içinde ki söyleniş değeri diyerek;  tam kalbimden vuran hüzünlü şiirlerinden mi bilmem ama en azından benim için çok değerli olduğunu bilmelisin Ahmet Haşim😍

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak…
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki rûha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…

  Tüm bu hüzne rağmen şehri gezdim ve size de elimden geldiğince anlatacağım tabii ki…..IMG_0139

    Stuttgart la arası 210 km olan Frankfurt Almanya’nın finans ve kültür merkezi olup, Alman ve Avrupa Birliği Merkez Bankalarına da ev sahipliği yapmaktadır.Asıl ismi Frankfurt am Main (Main nehri etrafındaki Frankfurt) olan Frankfurt,  Avrupa’nın finans başkenti  (tüm bankaların burada şubesi bulunuyormuş) . Aynı zamanda Lufthansa’nın merkezi de sayıldığından Amerika’ya kalkan pek çok uçak için  bir aktarma noktasıdır.DSCN0961

  Eğer uçakla Rain-Main Havaalanı na inecekseniz;

Havalimanından ‘S8’ veya ‘S9’ binerek ana tren istasyonu Hauptbahnhof’a ulaşabilirsiniz. Taksi ile şehir merkezine gitmek isterseniz ortalama 25-30 Euro civarlarında tutmakta.

Taksilerde, taksimetre kilometre başı 2€ atıyor.  Taksi şehir içerisinde alternatif ulaşım araçlarından bir tanesi fakat raylı sistemler geniş bir ağa sahip olduğu için genelde gece tercih ediliyor.

Metro ve banliyö hatları birbirlerine bağlantılı olarak çalışıyor. “U” harfi U-bahn (Untergrundbahn) yani metroyu “S” harfi S-bahn banliyöyü, Strassenbahn ise tramwayı simgeliyor. Günlük bilet alarak (7 Euro) tüm toplu taşıma araçlarına binebilirsiniz. Gidilecek mesafeye bağlı olarak tek yön bilet fiyatları 2 Euro ile 4,65 €uro arasında değişiyor. Tek yön bilet Einzelfahrt , günlük bilet ise Tageskarte olarak geçiyor. Ulaşım araçlarına biletsiz bindiğinizde yakalanmanız durumunda 60 Euro ceza ödemek zorunda kalıyorsunuz hatırlatalım dedik.😀DSCN0956

    Bu arada plastik şişelerin neredeyse hepsi geri dönüşümlü. Bu yüzden aldığınız plastik şişeleri atmayın,  paranızı geri alabilirsiniz.    Evet artık gezmeye başlayalım ve eğer Frankfurtu gezmek için kaç gün gerekir derseniz ; iki gün yeterli derim.

   Otelimiz şehrin merkezine çok yakın olmamakla birlikte trafiğin yoğunluğundan cesaret edemeyip Zoo otelden merkeze yürüdük.

  Ve siz gezinize Hauptbahnhof’ta başlarsanız , tam kalbinden başlamış olursununuz.

   Römerberg Meydanı en ünlü meydanıDSCN0967

Buraya geldiğinizde resmen tarihte yolculuk etmiş gibi hissediyorsunuz. Oysaki beş dakikalık yürüme mesafesinde gökdelenler sizi bekliyor. 1IMG_5659Buradaki binalar 2. Dünya Savaşı’nda tamamen yıkılmış ve daha sonra restore edilerek günümüzdeki haline kavuşturulmuş.  DSCN0965Frankfurt’un idari merkezi tarihi yapılar, belediye binası, şehrin ana katedrali olan Frankfurt Katedrali , Adalet çeşmesi ve Nikolai kilisesi bu meydanda bulunuyor. DSCN0964Sivri çatılara, ahşap ön cephelere ve çok sayıda pencerelere sahip göz alıcı binaların yer aldığı meydan; kafeleri, restoranları ve hediyelik eşya dükkanları ile tam turistik bir yer. Ayrıca buradan gezilecek yerlere de kolayca ulaşılabiliniyor. Heidi hikayesinde geçen Clara’nın yaşadığı ev de bu bölgedeymiş.

  Frankfurt Katedrali IMG_0142

14. yüzyılda ait olan ve gotik mimari tarzda inşa edilen Frankfurt Katedrali (Cathedral of St Bartholomeu), Römer Meydanı’nda ihtişamlı bir şekilde sizi karşılıyor. DSCN097495 metrelik yükseklikteki bir kuleye sahip olan katedralin en tepesine kadar çıkarak katedralden şehir manzarasını seyredebilirsiniz.Giriş 3 euro. Ben çok anlamlı bulmadım tırmanmayı😋DSCN0973

   PalmengartenIMG_0144

1871 yılında özel olarak yapılan ve dünyanın dört bir yanından getirilmiş çok sayıda özel bitkiye ev sahipliği yapan botanik bahçesinde dev bir suni göl var

   St Paul KilisesiDSCN0958

1848 yılında kırmızı kum taşından inşa edilen St Paul Kilisesi (Paulskirche), Alman parlamentosunun ilk buluşma yeri ve ilk anayasasının oluşturduğu yer olduğu için Almanya’da önemli bir siyasi simge  sayılıyor. DSCN0960Neoklasik mimari tarzı ile dikkatleri üzerine çeken yapı ve Frankfurt’un hem dini hem de siyasal kültürü hakkında bilgi vermesi açısından görülebilinir.DSCN0962

  Nehir kenarında kurulu her şehrin ünlü bir köprüsü oluyor ya işte Frankfurt’un ki de  Eiserner Köprüsü :DSCN0981

1868-1869 yılları arasında inşa edilen ve Römberg ile Sachsenhausen bölgelerini birbirine bağlayan Eiserner Köprüsü (Eiserner Steg),Main nehrinin üzerindeki Eisener Steg köprüsünün bir yanı tarihi binalarıyla sizi geçmişe götürürken bir yanı da modern binalar ve gökdelenlerle geleceğe açılan bir pencere sanki… Frankfurt manzarasını büyük ölçüde görebileceğiniz noktalar arasında yer alıyor. Araç trafiğine tamamen kapalı olan tarihi demir köprüde rahatlıkla şehrin fotoğraflarını çekebilirsiniz.pek çok şehirden aşina olduğumuz üzere kilitler bulunmakta.DSCN0977

Cumartesi günleri de nehir kenarında pazar kuruluyor bunu da not olarak alın.

  Alte OperIMG_0145

İlk olarak 1880 yılında yapılan Alte Oper (Eski Opera Binası) 1944 yılındaki 2.Dünya Savaşı’nda zarar gördüğü için 1970’lerde restore edilerek bugünkü haline getiriliyor. Günümüzde  kongre, sergi, konser, müzikal ve şov gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan eski opera binasında müzik dinlemek isterseniz, gitmeden önce etkinlik programını inceleyebilirsiniz.

   Johan Wolfhang Goethe‘nin doğup büyüdüğü 16. yüzyıldan kalma ev: IMG_0146Frankfurt’un Grosser Hirschgrabern caddesi 23-25 numarada yer alıyor. Goethe, bu evde 1749’da dünyaya gelmiş. Burası için en az 1 saatinizi ayırın diyorlar. Evin bahçesi ve içindeki kütüphaneyi mutlaka görmeliymişiz. IMG_0148Ev ünlü Zeil caddesinin hemen yanında olduğu için rahatlıkla ulaşılabilir. Hauptwache istasyonuna da 5-10 dakikalık yürüme mesafesinde. Goethe House’a giriş 5 Euro olup Hauptwache istasyonuna da 5-10 dakikalık yürüme mesafesinde. IMG_0147

  Doğu Batı Divanı Eseri ile Mevlana dahil bir çok İslam şairlerini batıya tanıtmaya çalışmış olması , Goethe nin yerini bende diğer Batılı şairlere göre farklı kılıyor .Belkide Selçuklu soyundan gelmiş olması daha yakın hissettiriyor bilemiyorum ama bunların hiç biri olmasa da şu dizelerin hissettirdikleri yeter zaten❤️

Mülkiyet:
Biliyorum ki ben,
Ruhumdan akıp gelmek isteyen düşünceler
dışında,
Hiçbir şeye sahip değilim.
Biliyorum ki ben,
Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım
anlar dışında,
Hiçbir şeye sahip değilim.IMG_0138

Goethe insanın  şeytan Mefistoles ile giriştiği mücadeleyi anlatan ünlü eseri Faust’u burada kaleme almış. Faust, Goethe’nin neredeyse tüm yaşamı boyunca yazarak tamamladığı bir yapıttır. Urfaust adıyla onsekiz yaşında başladığı oyunu, Faust I ve Faust II adıyla iki büyük bölüm halinde yazarak seksen üç yaşında ölümünden bir yıl kadar bir süre önce bitirebilmiştir.Masanın üzerindeki o mürekkep damlalarını görmek için şimdiden sabırsızlandığınızı  hissediyorum😊

   Börsenplatz  yani Frankfurt Menkul Kıymetler Borsası buradadır. IMG_0150Burası Avrupa’nın Londra’dan sonra en büyük borsasıdır. Borsanın önünde tıpkı Wall Street’te olduğu gibi boğa ve ayı heykeli bulunmakta. Ben bunun anlamını bilmiyordum. Ekonomiyle aramın hiç iyi olmamasından sanırım. Boğaların boynuzları ile  her şeyi yukarı kaldırması inancından dolayı; boğa piyasası gelecek hakkındaki iyimserliği belirtmekteymiş.  Ayı piyasası ise tam tersiymiş.  

   2000 yılında açılan ve 200 metre yüksekliği ile Frankfurt’un en yüksek binası ünvanına sahip olan Main Tower, main-tower-signature_hres_webşehrin manzarasını en iyi şekilde seyredebileceğiniz teras ve gözetleme kulesi ile fark ediliyor. Manzara gözetleme kulesine çıkmak için 6,5 Euro ödemeniz gerekiyor tabii ki. Cuma-cumartesi akşam 21:00 a kadar açık. Ayrıca binada bulunan restoranlarda yemek yiyebilir ve bar kısmında bir şeyler içebilirsiniz isterseniz.DSCN0980

  Zamanınız kısıtlıysa şehri üstü açık otobüslerle gezebilirsiniz (Hop On-Hop Off turu) . Yaklaşık bir saat süren turda dilediğiniz yerde inip sonra sıradaki otobüse tekrar binme imkanınız mevcut. Sabah 10.00 ile öğleden sonra 17.30 arası yapabileceğiniz bu tur kişi başı 16,50 Euro. Duraklarından biri Hauptbahnhof istasyonu mesela.

    Çok sayıda ünlü mağazanın, restoranın, kafenin bulunduğu Zeil Caddesi,DSCN0826 Frankfurt’un en önemli ve hareketli caddesi olarak biliniyor. Alışveriş yapmak isteyenler için son derece uygun olan caddede, alışveriş merkezlerini en önemlisi My Zeil gezebilir, yorgunluğunuzu ise cadde üzerinde bulunan kafelerde ve restoranlarda atabilirsiniz.DSCN0953

   Alışveriş yapmak için ideal olan şehrin en önemli lüks alışveriş caddesi Goethestrasse‘de dünyaca ünlü pahalı markalara ait mağazaları bulabilirsiniz. Tasarımcılara ait butiklerin ve seçkin mağazaların sıra sıra dizildiği caddede, ünlü modacıların tasarladıkları eşyaları da görebilirsiniz.DSCN0954

     Eğer outlet alışverişi seviyorsanız ve Michael Kors, CK, Coach, Escada, Furla, Longchamp, Pepe Jeans, Samsonite gibi lüks markaların ürünlerini %60’a varan indirimlerle almak için  adres: Wertheim Village. Frankfurt’a 40 dakika mesafedeki bu outlete trenle gidebilirsiniz. Pazartesiden Cuma’ya dek sabah 10.00- akşam 20.00 saatleri arasında açık olan outlette ayrıca tax-free alışveriş imkanı da mümkün.

   1991 yılında açılan Çağdaş Sanatlar Müzesi (Museum für Moderne Kunst), Frankfurt_am_Main_-_Museum_für_Moderne_Kunst_BrauchbachstraßeFrankfurt’un önemli kültür merkezleri arasında bulunuyor.

   1858 yılında kurulan ve 4500‘den fazla hayvanın bulunan Almanya’nın en eski ikinci hayvanat bahçesi  Frankfurt Zoological Garden,indir doğa meraklıları ve hayvan severler için cennet denilebilecek yemyeşil alanı ile görülebilir.

   Sachsenhausen‘de bulunan ve müzelerin yoğun olarak bulunduğu bir bölge olan Museumsufer, tarih ve sanat meraklıları için.

   1904 -1907 yılları arasında inşa edilen ve Frankfut’un en büyük doğa müzesi olan Senckenberg Müzesi (Senckenberg Natural History Museum),indir (1) geniş bir dinozor iskeleti koleksiyonu ile ziyaretçilerini karşılıyor. Avrupa’nın en büyük dinozor sergisine sahip olan doğa müzesinde aynı zamanda dünyadaki yaklaşık 2000 çeşit kuştan oluşturulmuş büyük bir koleksiyon da sergileniyor.images

   Eğer Frankfurt’ta uzun süreniz varsa mutlaka UNESCO Dünya Mirasları Listesinde bulunan Ren Vadisine gidin diyorlar. indir (2)Tren veya tekneyle ulaşabiliniyormuş. Muhteşem kaleler,şatolar ve sevimli kasabaları görmek isterdim doğrusu .☹️ Kısmet başka bir zamana belkide😊

   Dünya’nın en büyük fuarı olan Frankfurt Kitap Fuarı, images (1)Ekim ayında milyonlarca kişi tarafından ziyaret ediliyor. İlk fuar matbaanın bulunuşundan kısa bir süre sonra 1454 de yapılmış. Denk getirebilirseniz gezinizi muhteşem olur değil mi?

   Neler,nerelerde yenir içilir?

  İçerisine bira katılarak yapılan ‘Ekşi Lahana’yı da (Sauerkraut) tadılabilinir.

  Frankfurter ; bildiğimiz sosisin daha büyüğü, domuz ve veya dana eti sosis ve patates yeşil sos ile (Grune Sobe)

   Ekmek arası, ızgara sosis istiyorsanız, sığır etinden yapılan Zindswurst’u deneyebilirsiniz.

  Kaffee Wackers  :
Goethe nin evinin yakınlarında .Önünde hep kuyruk olan kafeyi görünce anlıyorsunuz. Çekilmiş kahvede satıyorlar almak isterseniz.

  Apfelwein Dax  : Adres Willemerstraße 11, 60594

  Apfelwein Wagner

  Apfelwein Solzer  : Frankfurt usulü şinitzel yenebilir. Ne içmelisiniz tabi ki Apfelwein.

  Fichte Kraenzi   : Geleneksel içkilerinden olan Mispelchen tadılabilinir.Muşmula ile alkolün birlikteliği bana cazip gelmedi.

  The Anglo Irish Pub   : Şehrin tarih kokan sokaklarından birinde yer alan Frankfurt’un en iyi Irish pub’ı.

   Steinernes Haus, Maingau Stuben, Leib und Seele  Restaurantları gidilebilinir.

   Hauptwache’de Cafe hauptwache  : yemek için güzel mekanlardan. Ortalama 20-25 € civarlarında bir ücrete yemek yiyebilirsiniz.

  Eğer tercihiniz iyi bir et yemekse yine Hauptwache’de bulunan Maredo’yu tercih edebilirsiniz. Burada da iyi bir et yemeğini ortalama 25-30 Euro arası yiyebilirsiniz

  1479 yılından bu yana dek geleneksel yemeklerden oluşan yerli mutfağını misafirleri ile buluşturan Haus Wertheym, Frankfurt’un popüler restoranları arasında yer alıyor. Her gün sabah 11.00 gece 23.00 saatleri arasında açık. Tarihi otantik bir yerde bir şeyler atıştırıp içmek isterseniz eğer iyi bir seçenek. Burasının 2. Dünya Savaşı’nda nadir ayakta kalan yapılardan birisi olduğunu belirtmekte fayda var.

   Maredo Steak Restaurant

  Bitter&Zart: Braubachstrasse 14 numarada harika bir çikolatacı. Karamelli, üzümlü, çilekli, deniz tuzlu çikolatalar, renk renk şekerler ve drajeler .

  Margarete Cafe:  İsterseniz sabah kahvaltısı için, isterseniz öğlen bir şeyler atıştırmak için.

   Zeit für Brot: ‘Ekmek zamanı’ anlamına gelen bir ismi var bu kafenin. Burada satılan her ürün organik malzemelerle yapılıyor. En güzel tarafı ise, günün sonunda satılmayan her ürün evsizlere veriliyor. Elbette kahvaltı için en popular mekanlardan biri (www.zeitfurbrot.com)

  İimori: Burası doğu ile batının buluştuğu bir pastane. Aslında bir Japon pastanesi ancak Şık bir kafe.  Kafenin dışında, üst kata Japon restoranı da hizmet veriyor.

   Don Menü 

   Café Maingold: Eğer Zeil’de alışveriş turuna çıktıysanız, kısa bir mola vermek ya da açlığınızı gidermek için burayı deneyebilirsiniz diyorlar. Tapas ve basit Alman mutfağı – sosis ve patates salatası – sunan bu kafenin art deco dekorasyonu da güzelmiş .(www.cafe-maingold.de)

   Backerei Hans: Tam buğdaylı, çavdarlı, tahıllı ekmekler, sandviçler, ev yapımı reçeller… 

  Lodge Kronberg: Şehir merkezine 15-20 dakika kadar uzakta olsa da eğer ailece Frankfurt’a gidiyorsanız, bu restoranda mutlaka yemek yemelisiniz. Neden mi? Restoranın kendi hayvanat bahçesi var. Burada hayvanlar siz yemek yerken açık alanda geziniyor. Restoran harika et yemekleri servis ediyor. Başlangıçları da en az ana yemekler kadar doyurucu.

   Gibson, ZouZou, Cafe Barcelona, Helium, Wullie Games, Cooky’s, Velvet Club, Batschkapp ve Nachtleben gece dışarı çıkıldığında gidilebilecek mekanlar arasında.DSCN0978

     Frankfurt’u anlatmaya Ahmet Haşim ile başlamıştım ve de onunla bitirmek istiyorum.Neden derseniz; 

   Ahmet Haşim’in ”büyük ama çürük bir elma” olarak nitelendirdiği şehir için ; “Frankfurt gecelerinin karanlığı kadar fakir bir karanlık bilmiyorum. Kahveler yeknesaktır, kabareler soğuk ve tenhadır. Varyete tiyatroları eğlencesizdir, dansingler tatsızdır, sinemalar ise lisan bilmeyen bir adam için bir takım ahmakça resimlerin birbirini izlediği bir sinir ve iç sıkıntısı yeridir…”sözleriyle söylemek istediklerimi başka bir zaman diliminde söyleyerek , onun hissettiklerini bu şehir için öğrendiğim de;  içimde sanki bu şehre karşı haksızlık ediyormuşum hissi , daldan ansızın ürkerek kaçan karga sürüleri gibi ,ruhumu terk etti .

 

     Çok şükür Köln e doğru yola çıktık…

HEİDELBERG-ALMANYA’NIN EN ROMANTİK ŞEHRİ

Published by:

  DSCN0950      Stuttgart dan Frankfurt ‘da ki otelimize doğru ilerlerken yolumuzun üzerinde  olan Heidelberg e de uğramayı planlamıştık zaten ,ama şehri görür görmez pişmanlık duymaktan hiiiç hoşlanmayan eşim bile “Frankfurt yerine neden burada konaklamadık “diye  hayıflandı. DSCN0933  Almanya denilince aklımıza hep bir sanayi şehri geldiği için yemyeşil tepelerin arasında akan bir nehir ve çevresinde orta çağdan kalma binalar ve de  şehri yukarılardan izleyen tarihi kalesiyle yarattığı bu  muhteşem, tablo gibi olan güzellik ile  kentin Almanya’nın en romantik kenti; yani Wege der Romantik diye de anılmasının nedenini anlamış olduk.DSCN0891

   Ren ve Neckar nehirlerinin arasında kalan vadide yer alan kent, 1386’da kurulup Almanya’nın en eski üniversitesi olma vasfını taşıyan Heidelberg Üniversitesini barındırıyor. Bu üniversitede çalışan profesörlerin 9 adet nobel tıp ödülüne layık görülmeleri için ise ne yorum yapsam bilemedim.DSCN0890

   II. Dünya Savaşın’dan sonra, Almanya’nın savaştan yıkılmadan kalmış olan ender kentlerinden birisi. ABD Ordusu sivil nüfus direnişi olmadan Mart 1945 tarihinde kasabaya giriyor ve savaş sonrasında şehir Amerikan işgal bölgesinde kalıyor sonuçta da  uzun yıllar Amerikan Ordusu tarafından askeri üs olarak kullanılıyor.DSCN0946

 

  Bugün özellikle kentin eski şehir (Altstadt) ve Sarayı, Unesco tarafından dünya insanlık mirası listesinde bulunduğunu  tahmin edebiliyorsunuz elbette.DSCN0932

  Şehir nüfusunun çoğunluğunu öğrenciler oluşturuyormuş.30 000 nin üzerinde bir rakamdan bahsediliyor. Şehrin her köşesinde kitap okuyan, sohbet eden, bisikletle gezen gençleri görebilirsiniz ve işte bu gençler de ortama taze bir enerji katıyor. DSCN0945

   Yaz kış turislerle dolup taşan şehrin otellerinde yer bulmak çok zor oluyormuş,öncesinde organize olmak gerekiyor yani,,

   Heidelberg,  Baden-Württmberg eyaletinin kişi başına en çok doktorun düştüğü şehirmiş.Doktor arkadaşları uyarmak adına belirteyim dedim, oralara tüymeye kalkarsanız kadro dolu anlayacağınız.😭

 Kentin kendi adıyla da anılan matbaa ve baskı makineleri ünlü birde.

 Yüksek tepeleri var ;Königstuhl (568m) ve Gaiberg (375m) .  Odenwald Ormanın içinde yer alıyor.DSCN0912

Heidelberg konum itibariyle Almanya’nın ılıman bölgesinde yer aldığından, kentte çok sayıda incir ve badem ağaçları var.

Şehrin sembollerinden olan,Neckar üzerinde bulunan köprü  1248’de ahşap olarak inşa edilmiş .DSCN0948  200 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki Eski Köprü  ise burada bulunan ahşap köprünün yerine, yine bu bölgeden çıkan kumtaşı ile 1788 de yapılmış. Halk arasında eski köprü (Alte Brücke) diye anılan köprünün asıl adı Carl-Theodor Brücke. 2. Dünya Savaşı sırasında Alman askerleri tarafından yıkılan köprüyü savaştan sonra 1947 de halk imece usulüyle onarmış.DSCN0932Köprünün üzerinde köprüyü yaptıran Kral Carl Theodor a ve Roma tanrıçalarına adanan, iki adet heykel bulunuyor.Köprünün girişinde yer alan kulelerinin solunda da Gernot Rumpf tarafından 1979’da yapılan bronz maymun heykeli bulunuyor.

Köprüden gün batımı manzarası

Köprüden gün batımı manzarası

Köprü sonrası ise üniversite profesör ve filozoflarının yürüyüş alanı olarak kullandıkları Filozoflar Yolu olarak anılan yol bulunuyor. Theodor Heuss Köprüsüne kadar uzanan bu yol, şimdilerde spor yapan veya yürüyüşe çıkanlarla dolu.

 Eski şehrin tam ortasında yer alan Heiligegeist kirche, şehrin en ünlü kilisesidir.heidelberg3k

 Şehrin kalbinin attığı en meşhur caddesi olan Hauptstrasse,DSCN0941 Neckar Nehri ile görkemli kalesi arasında kalıyor. 1,5 km’lik bir uzunluğuyla, Avrupa’nın sadece yayalar için ayrılmış olan en uzun caddesi unvanına sahiptir.Kafe ve restoranlar, mağazalar, otel ve kitapçılar, oyuncakçılar, hediyelik eşya satan dükkanlar bu capcanlı sokak üzerinde yer alıyor.DSCN0940

 Bitiminde yer alan Marktplatz Meydanında Herkül heykeli ve çeşmesi var.Bu heykel 1700 yıllarında şehri Fransızlara karşı koruyan halkı simgelemekteymiş.Heykelin orjinali Kurpfaelzisch müzesinde.DSCN0939

  Gelelim muhteşem kalesine,DSCN0951  ister aşağı nehir kenarından yukarı kaleye doğru bakın ,ister kaleden aşağı nehre doğru bakın inanamayacağınız güzellikte bir manzara sizleri bekliyor.Sanki zaman makinasıyla orta çağ döneminde bir zaman diliminde bu kente düşmüşsünüz.DSCN0931Kale, 1398-1410 yıllarında, Prens Elector Ruprecht III hanedanlığın ilk rezidansı olarak  kullanılmış. 1764 yılında yıldırım çarpması sonucu zarar gören kalenin taşları bir dönem yöre halkı tarafından ev yapımında da kullanılmışsa da, daha sonradan kale korumaya alınmış.DSCN0929Kaleye merdivenleri kullanarak çıkmak isterdim ama vakitsizlikten bu zevki bizimkilere de yaşatamadım.😜 Yani biz füniküleri tercih ettik.Bergbahn denilen fünikülerler 8 metre uzunluğunda, 50 kişi kapasiteye sahip kabini ile 1907’de yapılmış.

Yokuşun dikliğinden ürpermemek mümkün değil

Yokuşun dikliğinden ürpermemek mümkün değil

İki durak halinde .İlk durağa çok hzlı geliyorsunuz ancak en yukarı çıkmak isterseniz ,yani kaleden daha yukarı makinanın diğer eşinin geçişini beklemek zorunda kalıyorsunuz.Beklerken manzaranın tadını çıkarmaya bakın..DSCN0907 Kalenin girişinde bir saat kulesi ,içinde Alman Eczane müzesi ve dünyanın en büyük ahşap şarap fıçısı varmış.Mış diyorum çünkü giriş saatini kaçırdığımız için içini gezemedik ama bahçe manzarası bile yeterliydi bence.DSCN0923 Giriş ücretli ,yetişkin 6 euro / Öğrenci-indirimli 4euro. Eğer tura katılmaya karar verirseniz fazladan bir 4 euro daha eklemek gerekiyormuş kişi başına. 1751 yılında yapılan fıçı 185500 litreymiş.😇 Eczane müzesinde de bitkilerden gelen sağlığın tarihsel gelişimi, kullanılan malzemelerle birlikte sergilenmiş.DSCN0926Sonradan kaleye eklenen Kral Meydan’ı yaz aylarında yapılan Heidelberg Kalesi festivaline ev sahipliği yaptığı gibi, tiyatro, müzikal, opera ve klasik müzik konserleri için kullanılıyor.Öyle bir zaman diliminde orada olmayı isterdim doğrusu.DSCN0925Kalenin üzerine en tepe Filozoflar tepesi ,burada manzara yine başka bir güzel.Kendinizi el değmemiş uçsuz bucaksız bir yeşilliğin içine dalmış buluyorsunuz .DSCN0914Sadece buraya çıkmadan tuvalet ihtiyacınızı karşılayın yoksa ya 5 euro vereceksiniz yada sizin hayal gücünüze kalmış artık🤓DSCN0920DSCN0935

1717-19 yıllarında arasında yapılmış ve meydanın kale tarafındaki iki önemli yapısından biri olan Büyük Dük Sarayı, 1805’ten sonra Baden mahkemesi tarafından kullanılmıştır. 1920’den bu yana ise Heidelberg Bilimler Akademisi olarak kullanılmaktadır.DSCN0934

Vaktiniz varsa güneş enerjisi ile çalışan botla 7 euroya yaklaşık bir saat süren nehir turu yapabilirsiniz.DSCN0899

  Yeme içme kısmını çok araştırmadım ama genel olarak fiyatlar makul ve porsiyonlar abartılı.Kiliseleri dolaşırken içinde bira yapanlardan yerel bira alıp tadabilirsiniz.Beğendiğiniz bir mekanda oturabilirsiniz , biz biraz yol yorgunluğundan olsa gerek ara bir sokak da sakin bir ortamda yemek yemeği tercih ettik.

DSCN0901

Burada öğlen yemeğimizi yedik ve memnun kaldık

DSCN0944

Bu mekanı öneriyorlar ama yer bulup oturmak zor


DSCN0894

   Daha 80 km yolumuz olduğunu düşününce bu güzel kente veda etmek zorunda kaldık ve şunu anlamış oldum  ki neden Almanya ya gitmeliyiz sorusunun tek cevabı bence bu şehir..💛💙💓

STUTTGART-MERCEDES’İN ANAVATANI

Published by:


schlossplatz-stuttgart-palace-square15 temmuz darbe girişimi daha doğrusu kalkışması sonrası devlet memurlarının izni hop dedi iptal oldu.Bütün bir yıl yazın çıkacağın tatilin hayalini kurmuşken birden bulunduğun şehirden kıpırdayamayacağını  algılamakta zorlanıyor insan.Ülke bu haldeyken sen çıkamadığın tatile mi üzülüyorsun diyerek burun kıvıranlar; haklısınız ama bu konu üzerine sanırım cilt cilt kitap yazılır.Merak edenler okul kitaplarını inceleyebilirler….O yüzden bu derin mevzuları, “görmezden gelme çabalarımız bohçası”na tıkıp,kaldığımız yerden devam edecek olursak..Çok şükür İzmir deydik ve hafta sonlarımızı il sınırları içinde değerlendirebiliyorduk.Bilgisayar tek hobisi olan oğluşum, Köln deki uluslararası bilgisayar oyunları fuarına gitmek istiyordu.Ben izin alamadığımdan baba oğul birlikte gitmelerine karar vermişken, 15 Ağustos da izinler açıldı.Yurt dışı turlarına birlikte çıktığımız arkadaşlarla anında iletişime geçtik  ama doktor olmanın giderek zorlaştığı ülkemde öyle hemen izne ayrılmak mümkün değildi tabi.Hastaların aldıkları muayene randevularını onların onayı olmadan iptal edilemediğinden üç aile bizimle birlikte izne çıkma girişiminde bile bulunamadı.Girişim diyorum çünkü esas bundan sonra hayli sıkıntılı bir süreç bizi bekliyordu.Önce nöbetlerimi organize ettim.Sonra başhekimliğe yurt dışı izin dilekçemi götürüp verdim.Yurtdışı izinlerinin en az 15 gün önceden dilekçelerini vermek gerektiğini, benimse 4 gün öncesinden istek yaptığımı,kendileri imzalasalar bile sekreterliğin asla imzalamayacaklarını söylediler.Bende onlara bu söylediklerinizde haklısınız ama on beş gün öncesinde izinler açık değildi ki istemiş olabilseydim, bu olağan üstü bir durum dedim ve imzamı alıp kuzey sekreterliğin yolunu tutum.Aynı konuşmalar orada da bir kaç yerde geçti tahmin ettiğiniz üzere ve sabah 8:30 akşam üzeri 17:00 arası tüm kapıları çalıp sekreterlikten yazımı çıkartıp sağlık müdürlüğüne gönderttirebildim.Ertesi gün tüm gün Sağlık Müdürlüğün de yazımın çıkması için uğraştıktan sonra ; elime tek bir sayfa beyaz kağıtta yurt dışına çıkmasında sakınca yoktur yazısını verdiklerinde bunun için mi üç gün sabahtan akşama kadar süründüm dedim.Ne gibi bir sakınca olabilirdi ki zaten lisede iyi bir üniversiteye girebilmek için  çalış, tıp fakültesinde doktor olmak için çalış, uzmanlık sınavını kazan sonra tekrar asistanlık ve uzman olmak için çalış.Sonrada mesleğini en iyi şekilde icra edebilmek için çalış …biz doktorların başka bir şeylerle uğraşacak zamanlarımı var sanki..Belgeyi aldık ama bakalım çıkabilecekmiyiz havaalından ,sıkıntı yaşamadan uçağımıza binebilecekmiyiz…üç şehirde otellerin ücretini öde, uçak biletlerini al, araba kirala ve sonra hepsinin uçup gidebileceği korkusu..Tabi ki o gece neler olacağını bilemediğimiz için heyecandan uyuyamadık.Bizden önce çevremizde de kalkışma sonrası hiç yurt dışına çıkabilen olmadığı için ,kaderimizde ne varsa o diyerek havaalanına uçuşumuzdan beş saat önce gittik.Önceden yeşil pasaportlu olmak bir ayrıcalık iken o gün yaşamda her şeyin nasıl hızla değişebileceğini anladık.Tek biz yeşil pasaportlu olduğumuz için bizi bir kenara oturtup güvenlik kontrolü için beklememizi söylediler.Bu sırada tüm yolcular bize vebalıymışız gibi bir bakış atarak rahatça uçağa bindiler.İyi ki uçuşumuz İzmir-Stutgard arasıydı,İstanbul dan uçmamız gerekseydi sanırım saatlerce bekleyebilirdik.Yirmi dakika sonra polis memuru sorun yok uçağa binebilirsiniz dediğinde bu seyahat bütün bunlara değer miydi diye düşünerek yolculuğumuza başladık🙄Yaklaşık 3 saat süren yolculuğumuz sonrası havaalanına indiğimizde yeşil pasaporta sahip olmanın çilesinin bitmediğini anladık.Yine bizi ayrı bir kenara çekip ,otel rezervasyonlarımızın ,kiraladığımız araç ödeme bilgileri ve dönüş uçuş bilgilerimizi inceledikten sonra bizi Alamanyalarına 1 haftalığına kabul ettiler.😀dscn0776Stutgard Havaalanından kiraladığımız aracımıza binerek, otelimize gittik.GPS sistemi sayesinde otelimize kolayca ulaştık.Ve araç içi GPS sisteminin Türkiye de olmamasına hayıflandık.img_3890

Bu arada kiraladığımız araç Mercedes in Türkiyede olmayan bir modeli olduğu için, resmini ilgilenenler için koydum.Benimkiler de aracı beğendiler ayrıca…😄dscn0780Otelimiz şehrin ana merkezine yürüme mesafesindeydi ve her yönüyle çok keyifliydi..Weindteige otelin en ilginç yanı balıklarıydı.dscn0788

Otelin kahvaltısı muhteşemdi

Otelin kahvaltısı muhteşemdi

     Gelelim Stuttgart a; Baden Württemberg eyaletinin başkenti, 600.000 kişilik nüfusuyla Almanya’nın altıncı büyük şehriymiş .Hala Almanya’nın en çok Türk bulunduran şehirlerinden. Türkiye’den düşük fiyatlı uçuşlarla gelmek de buraya ulaşmak adına kolaylık sağlıyor.

     Bir yanıyla yemyeşil bir doğa ve bunlarla bütünleşen tarihi binalar diğer yandan göz dolduran kocaman bir metrapol.Almanya’nın endüstriyel anlamda en aktif şehri .DSCN0804

Porsche, Mercedes-Benz, Bosch, SAP gibi  büyük markaların şirketlerine ev sahipliği yapmasından dolayı” Stuttgart gezilecek yerler listesi”nin büyük çoğunluğu haliyle endüstriyel müzelerden oluşuyor. Yani burası tipik bir Alman şehri.DSCN0794Deniz yok ,nehri ve çevresini de turistik alanlar ile değerlendirmemişler ve bütün bu karasallığa rağmen meydanda hissettiğim o huzur nereden geliyor acaba diye kendime sorduğumda ; sanırım insanlardan yansıyan içsel dinginlikten  sonucuna vardım ve uzun süredir de bu huzuru bulabilmek için yurt dışına çıkmak istediğimi algıladım.

Sonuç olarak turistik çok bir özelliği olmayan bu şehri dolaşırken yine de zevk alacaksınız.Sözcü ve Aydınlık gazetelerinin de satışını görmek ayrı bir hoşluk yaratacak ruhunuzda da ayrıca…DSCN0792

     Otelimizden çıkıp yürüyerek şehrin en büyük meydanına geliyoruz.

    SchlossplatzDSCN0833

    Yeni Saray(Neues Schloss) ın ortasında yer alan alan, askeri amaçlı kullanıldıktan sonra 1918 de halka açılmış.Şehrin en işlek bir o kadar da en huzurlu olan bu meydanın da Württemberg Kralı 1. Wilhelm in 60. doğum günü anısına dikilmiş,Concordia Heykeli ve Melek Çeşmesi bulunuyor.   Bahçe ve çeşmelerden oluşan bu alan insanı muhteşem hissettiriyor.Kafelerde oturanları,çimlere uzanan insanları ve bisikletle dolaşan insanları saatlerce sıkılmadan izleyebilirsiniz inanın ki..DSCN0820Stuttgard resimlerine bakıldığında görünen kısım da işte burası.Yani burayı görmeden gitme şansınız yok zaten☺IMG_3876

   Württemberg Dükü Charles Eugene tarafından 1746-1807 yılları arasında inşa ettirilen Neues Schloss, Ludwigsburg Sarayı ile birlikte dönüşümlü olarak kraliyet ikametgâhı olarak kullanılmış.DSCN0815 Kent merkezindeki en görkemli bina olan barok stili sarayın bir kısmı günümüzde finans ve eğitim ile ilgili resmi kurumların ofislerini barındırıyor. 2. Dünya Savaşı’nda zarar görmesi nedeniyle 6 yıllık restorasyon çalışmasıyla günümüzdeki haline kavuşan tarihi yapıyı rehberli turlara katılarak ziyaret edebilirsiniz.DSCN0817

Bizim içini gezecek vaktimiz mi yoktu ,yoksa bahçeden ayrılıp içeri mi girmek istemedik  bilemiyorum artık.😂

    2005 yılında açılan Kunstmuseum Stuttgart,DSCN0835 küp şeklindeki binasıyla  çok dikkat çekici. Neues Schloss ın manzarasına sahip. Pazartesi hariç haftanın 6 günü ziyaret edebileceğiniz bir müze barındırıyor.Müzenin 5.000 m²’lik sergi alanında Alman sanatının eşsiz örneklerini barındıran 15.000 parçalık bir koleksiyon sergileniyor. Gösterimi yapılan çalışmalar arasında Otto Dix, Willi Baumeister, Fritz Winter, Wolfgang Laib, Ben Willikens gibi sanatçıların eserleri görülebiliyormuş ama ben içini gezmedim.Ön kısmından tren istasyonuna doğru yürürseniz Königsstrasse nin büyük bölümünü yürümüş olursunuz. 

   KönigsstrasseDSCN0818

     Araç trafiğine kapalı olan bu alan Stuttgart ın en uzun ve en işlek alış veriş caddesidir.Hatta Almanya’nın da en uzun ikinci caddesiymiş.Yaklaşık 1.2 km uzunluğunda ki bu caddeye bağlanan irili ufaklı sokaklarda araç trafiğine kapalı.

Şehrin en hareketli alanı olan bu caddede çok sayıda şık mağazalar yer almakta.Bu caddenin ortalarında Königsbau alış veriş merkezi bulunmaktadır.

DSCN0825Burada ki mağazaları gezebileceğiniz gibi restaurantlarda bir şeyler atıştırabilirsiniz.DSCN0827

DSCN0830

Tren Garı

DSCN0831

Etrafı hendeklerle çevrilerek savunma amaçlı kullanılan (Old Castle Stuttgart) DSCN0801adlı kalenin geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanıyor. Württemberg kontunun ikametgâh olarak seçmesinin ardından, kent merkezinde yer alan tarihi yapı genişletilerek saray olarak kullanılmaya başlanmış.DSCN0808DSCN0806
Sarayın bir bölümü günümüzde Württemberg dönemini anlatan eserlerin sergilendiği Landesmuseum Württemberg Müzesi’ne ev sahipliği yaparken, avlusunda bulunan kilise halen ibadete açık tutuluyor.DSCN0807

  Marktplatz-SchillerplatzDSCN0811

Burası da şehrin tam merkezinde ancak şehrin hengamesinden bir an için kaçıp, Cumartesi günleri kurulan çiçek pazarıyla rengarenk olan, sizi eskilere götüren ufak  bir meydan.DSCN0810Alman şair, filozof, tarihçi ve drama yazarı Friedrich Schiller’in anıtıbu meydanda yer aldığından ismini almış.DSCN0813Meydanın çevresinde Stiftkirche (kilise), Prinzenbau (Baden-Württemberg Adalet Bakanlığı binası olarak kullanılıyor) ve Altes Schloss (Eski Saray) gibi tarihi binalar yer alıyor. DSCN0812

Baş mimar Christian Friedrich von Leins gözetiminde 1864-1876 yılları arasında inşa edilen kilise Johanneskirche (St John’s Church) Stuttgart-FeuerseeFeuersee (Ateş Gölü) kenarında bulunuyor. Gotik tarza sahip dini yapının ana binası 2. Dünya Savaşı’nda büyük oranda kullanılamaz hale geldiği için savaş sonrası dönemde tekrar inşa edilmiş. Yeniden inşası sırasında zarar görmüş gotik kubbeleri daha modern bir tasarımla değiştirilen kilisenin kulesi, savaşın yarattığı yıkımı hatırlatması için kasıtlı olarak yarım bırakılmış.

   Wilhelmsplatz

     Burası yan yana dizili kafelerin ve restaurantların bulunduğu sevimli bir meydan.Yemek yemek için  iyi alternatifler var.

   Duke Charles Eugene’in emriyle 1764-1769 yılları arasında inşa edilen Solitude Kalesi (Schloss Solitude);6-schloss-solitude  Yazlık ikametgâh ve av köşkü olarak kullanılmış. Konumu sayesinde çevresindeki kasabaların ve kırsal alanların muhteşem manzarasını  görmek mümkün. Geçmişte pek çok önemli siyasi kararın alındığı tarihi yapı günümüzde bir akademiye ve müzeye ev sahipliği yapıyor.

  Şayet bit pazarına meraklıysanız doğru Karlsplatz’a.

   Wilhelma Hayvanat-Botanik Bahçesi wilhelma-zoo-stuttgart-03Şehrin kuzeyinde ki bir şato içinde yer alan bahçe 1919 yılında botanik kısmı,1951 de de ilk hayvan sergi kısmı açılmış.İçinde 1200 hayvan ve 6000 bitki türü bulunmaktaymış.Özellikle çocuklu bir aileyseniz tüm gününüzü bura da geçirebilirsiniz.Tabi bizim hiç bu kadar uzun zamanlarımız olmuyor yurt dışında☹  Park 365 gün açık.Sabah 8:30 da açılan parkın kapanışı mevsimlere göre değişkenlik gösteriyormuş. Buraya metroyla gelmek isterseniz Stuttgart Arnulf – Klett –Platz’dan U 14 metrosuna bindiğinizde 8 durak sonra Wilhelma durağında ineceksiniz. Yolculuk yaklaşık 8 dakika sürüyormuş.

    Neckar Nehir TuruFloss_im_Gruenen_original

   Vaktiniz varsa bu tekne gezisi ile üzüm ,şarap bağlarını görebilirsiniz.Buralarda daha çok Trollinger,Dornfelder,Lemberger şaraplarının üretilmekteymiş,bunları tatmak hoş olurdu sanırım.

     Porsche Müzesi porsche-normal

Müze Zuffenhausen’de bulunuyor. İlk olarak 1976 yılında Porsche fabrikasının yanında açılan müzenin 5.600 m²’lik sergi alanında prototip ve klasik modelleri içeren 80 araçlık bir koleksiyon bulunuyor.Müze girişi 8 Euro.

Müzeye gitmek için Stuttgart tren garı (tief) tarafından S6 ‘ya binip, 4 durak sonra yani  12 dakika sonra Neuwirtsh. (Porscheplatz)’da inebilirsiniz.

Daha önceden rezervasyon yaparsanız Porsche deneyimi de yaşayabilirsiniz.

Müze çıkışında da Porsche lisanslı ürünlerini bulabileceğiniz bir mağaza ve restaurant var.

Müzenin karşı tarafında da müzeyi gezdikten sonra Porsche almaya niyetlenirseniz  Porsche satış ofisine gidebilirsiniz.😆 Biz mersedes kiraladığımız için mersedes müzesini gezdik,porsche müzesini gezmek istersiniz diye size yazdım.😁

 Veee geldik bu şehrin gezi planımıza  katılmasının en büyük nedeni olan Mercedes MüzesiDSCN0887

Müzeye altınızda arabanız yoksa nasıl gideriz derseniz Stuttgart Hauptbahnhof’ta (Merkez Tren Garı) Kirchheim istikametine doğru giden S1 Bahn’a binip, yaklaşık 7 dakikalık seyahat sonrasında Neckarpark durağında inip , yaklaşık 10 dakika yürürseniz Mercedes str.de bulunan Müzeye gelmiş oluyorsunuz.Şayet yok ben yürümek istemiyorum diyorsanız bu durumda yine Kirchheim istikametine giden S1 Bahn’a binip yaklaşık 4 dakika sonra Bad Cannstatt durağında inin, yaklaşık 3 dakikalık yürüme sonrası otobüs duraklarına geleceksiniz. Buradan da 56 numaralı otobüs ( İstikamet: Wagenburgstrasse) ‘e binerseniz Mercedes Benz Müzesinde inebilirsiniz.
  DSCN0885Otomobil endüstrisinin 130 yıllık gelişiminin sergilendiği Mercedes-Benz Müzesi, 2006 yılında açılmış. Daimler fabrikasının ana girişinin hemen yanında bulunan müzede Mercedes markalı 160 klasik otomobil sergileniyor. 16.500 m²’lik kapalı alana sahip tesiste araba sergilerinin yanı sıra otomotiv endüstrisi ile ilgili belgesellerin gösterildiği salonlar, alışveriş mağazası ve restoran bulunuyor.DSCN0875

Müzede, ilk dikkat çeken şey binanın kendisi. Öyle ki, müzede otomobil tarihi turları dışında mimari turlar da düzenleniyor.Bir çok tasarım ödülü almış bina.Müze pazartesi günleri kapalı olmakla birlikte diğer günler 09.00-18.00 saatleri arasında açık.Müze giriş ücreti 8 euro ve akşam 16:00 dan sonra ücreti yarıya düşüyor.DSCN0848

DSCN0849

“Ben atlara inanıyorum. Otomobil, geçici bir hevesten başka bir şey değil…” İmparator 2. Wilhelm.

Müze spiral şeklinde dizayn edilmiş. Biletlerinizi aldıktan sonra, size verilen kulaklıklarla birlikte asansöre biniyorsunuz ve asansör sizi en yukarı kata çıkarıyor.

DSCN0859

1885 ilk benzinli motor üretiliyor.

İlk araba sevgiliye hediye edilmiş.

İlk araba sevgiliye hediye edilmiş.

İlk arabanın bulunuş hikayesiyle birlikte , dolana dolana  aşağıya doğru inerek günümüze ulaşıyorsunuz. Koridorlardan aşağı doğru kıvrılırken de duvarlar da tarihçeyi okuyap,yıl yıl dünyada ki önemli olayları tekrar gözden geçirebiliyorsunuz.DSCN0851

 Her dönemde yapılmış her otomobilin de istisnasız örneği var.  Bodrum katta ufak sinevizyon salonu ve süper bir müze dükkanı bulunuyor. Burada bir Formula 1 aracı da fotoğraf çektirmek isteyen ziyaretçilere açılmış durumda.DSCN0853DSCN0855

Müzede efsane ve koleksiyon bölümü bulunmaktadır. İlk Mercedes markalı otomobil Emil Jellinek tarafından verilen bir sipariş sonucu yaratılıyor. Daha yollarda neredeyse hiç içten yanmalı otomobil yokken Jellinek 36 adet otomobil üretilmesi için sipariş veriyor. Ancak bir şart koyuyor: Adriana Manuela Ramona adındaki kızının lakabı bu otomobillere verilecek. Yani Mercedes olacak.💙💛💚💜DSCN0876Müzede ayrıca belli bir ücret karşılığında simülatörden de faydalanabiliyorsunuz.DSCN0874
 
Müzeyi gezdikten sonra mağazadan da alışveriş yapabilir, cafesinde dinlenebilirsiniz.DSCN0873
 
Benim gibi arabalara karşı çok zaafı olmayan birisinin bile bu müze etkilediğini söylemek ilginizi çeker sanırım.Hele genetik olarak ilgi alanları otomobil olan, hangi yaştan olursa olsun erkekler varsa grupta keyiflerini siz düşünün.
  Mercedes-Benz Arena,mercedes-benz-arena_0

VfB Stuttgart Futbol Kulübü’nün maçlarını oynadığı stadyum , ilk olarak 1933 yılında Neckarstadion adıyla açılmış.  Uluslar arası maçlarda 55.000 seyircinin alındığı tesiste futbol maçlarının yanı sıra konserler de düzenleniyor.

Fernsehturm-Televizyon Kulesi

Burası da Stuttgart’ı tepeden görmek isteyenler için ormanların içinde yemyeşil bir alan.DSCN0834

Çelikli betondan yapılma ince borularla inşa edilen ilk yapı .Dünyanın ilk betonarme telekomünikasyon kulesi unvanına sahip yapı .Stuttgart’ın güneyindeki Degerloch İlçesi’nde yer alıyor. 1954 yılında yapımına başlanan ve 1956 yılında hizmete giren kulenin kırmızı uyarı ışıklarının hemen altında bulunan 3 adet dönen ksenon lambaları özellikle akşamları hoş görünüyor.Bu kule 2014 senesinde yangından dolayı oluşabilecek bir sorundan kaynaklı olarak kapatılmış ancak sorunlar giderildikten sonra 2016 Ocak itibariyle tekrar kullanıma açılmış. Kulede ayrıca alışveriş yapabileceğiniz bir hediyelik eşya dükkânı bulunuyor.Fernsehturm_1

Bu kule toplam 217 metre yüksekliğinde, yukarısında seyir terası bulunmakla birlikte bir restaurant da bulunuyor.

Kule ücreti kişi başı 7 Euro.  Stuttgart Hauptbahnhof Arnulf-Klett-Platz’dan U7’ye bindiğinizde 7 durak sonra Ruhbank( Fernsehturm) durağında inerseniz yaklaşık 10 dakika da ulaşabiliyormuşsunuz.

  1843 yılında Kraliyet Sanat Okulu’nun da bulunduğu tarihi bina içerisinde açılan sanat müzesi Staatsgalerie Stuttgart (State Gallery)staatsgalerie-stuttgart  1984 yılında James Stirling’in tasarımını yaptığı yeni binasına taşınarak ulusal bir müze olmaktan çıkıp, Avrupa’nın alanında en önemlilerinden birisi olmuş. 20. yüzyıl modern sanat akımının en önemli temsilcilerinden olan Pablo Picasso, Oskar Schlemmer gibi ressamların tabloları bulunuyormuş ben görmedim ama ilgilenenlere duyurulur.😊

Almanya’da nasıl Münih’in Oktoberfest’i meşhursa, Stuttgart’ın da ilkbahar döneminde Frühlingsfest’i meşhurmuş. Burası Avrupa’nın en büyük ilkbahar festivalinin kutlandığı yermiş. 2017 senesi itibariyle bu sene 79. kutlanacak. Nisan ve Mayıs ayının belli bir aralığında gerçekleşen bu festivale belkide denk getirebilirsiniz gezinizi.

Bol vaktiniz varsa Max Eyth See yi görebilirsiniz.Neckar nehrinin yanında ki yapay bir göl olup,dolaşıp temiz hava almak için ideal bir alan.

Yeme içme;

Willemsplatz da ki Bistro Einstein,II Promodoro ve Murrhardter Hof

Rotebühlplatz da Sushi Circle

Marktplatz da Alte Kanzlei ,Scholz,Cafe Planie nin kek ve turtaları

Schlossplatz da Künstlerbund cafe

Kriegsbergstr üzerinde ki Meksika restoranı Hauptbahnhof

Calwer Str. deki Calwer Eck gece hayatı içinse S-bahn hattının üzerinde ilerleyen ve Königstrasse ye paralel Theodor Heuss Str deki sosyetik kulüplere takılabilirsiniz.

Bu kadar Stutgard yeter diyerek mercedesimize atlayıp mercedesimizi ana vatanından ayırıyoruz. …..

 

MONACO-MONTE CARLO-Lüks içinde uzun yaşayanların ülkesi

Published by:

monaco_2   Cote d’Azur gezimizin, grubun gençleri tarafından en çok görülmeyi beklenilen şehri Monte Carlo idi.Tabi ki nedeni lüks ve beraberindeki muhteşem araba ve yatları görmekti.Burada geçireceğimiz süre çok kısıtlı olduğundan arabamızı şehrin merkezine yakın bir otoparka park edip yürüyebildiğimiz mesafeleri görüp dönmeyi planladık.Otopark bulma konusunda hangi otoparkta kaç kişilik yer kaldığını gösteren ışıklı panolar çok işe yaradı doğrusu…IMG_9770

 

     Monaco Vatikan’dan sonra Dünya’daki ikinci küçük bağımsız devlet. Kara sınırları Fransa ile çevrili olan bu ülke de Fransızların sayısı Monakolulardan daha fazla.Monaco nun kumarhaneleriyle bilinen zengin bir semt-şehri ise Monte Carlo dur . Monako dünyada en yüksek yaşam süresine sahip ülkesidir. 35.500 nüfuslu Monaco’nun 25.000’i Monte Carlo da yaşamaktadır.IMG_8340IMG_8345Resmi dili Fransızca; fakat İtalyanca da konuşulmaktadır. İngilizce ise Monako’daki Amerikalılar, İngilizler, Kanadalılar ve İrlandalılar tarafından konuşulur. Ulusal dil Monako dilidir; fakat bu dil küçük bir topluluk tarafından konuşulmaktadır. Monarşiyle yönetilen iki kilometrekare büyüklüğünde bağımsız bir prenslik.Bu iki kilometre kareyi de denizi doldurarak elde etmişler😊

    Antik çağlardan beri doğal bir liman olan ve dik kayalıklarla korunan Monako, lüks turizminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor.

IMG_9771

     Monaco vatandaşlarından veya ülkede yaşayanlardan gelir vergisi almıyor. Bu ülkede sadece bir daire tutarak oturma belgesi alabiliyorsunuz. Böyle olunca Avrupa’nın zenginleri ülkede yerleşmek için birbiriyle yarışıyor.Tabi ki milyon dolarları gözden çıkarmak gerekiyor.Belki bir gün böyle bir amaçla gelebiliriz ama şimdilik gezmekle yetinelim diyoruz😊

     Gezilecek yerler yürüyüş mesafesinde olup 2 saat ayırmanız yeterli oluyor.

     Monaco – Ville, La Condamine, Monte Carlo ve Fontvieille olmak üzere toplam 4 ana bölgeden oluşmaktadır.

      Tabi ki ilk olarak ünlü casinosunu anlatalım.IMG_8349     1863 yılında ünlü Mimar Charles Garnier tarafından yapılan Monte Carlo Casino’su, bugün de Monaco’yu ziyaret eden turistlerin mutlaka görmek istediği yerlerden biri. İçeriye, kumarhanelerin bulunduğu bölüme girmek isterseniz şık bir kıyafet giymeniz gerekiyor.Bizler sadece giriş bölümüne bakıp çıktık. Kumarhanenin içinde bir opera binası (Grand Théâtre de Monte Carlo),IMG_8348IMG_8352IMG_9774 yakınlarında da Uluslararası Spor Kulübü (1932) vardır.

     

 

 

 Monte Carlo Casino’sunun önünde, Monaco’nun ve Fransız Rivierası’nın en ünlü kafesi Cafe de Paris bulunuyor.İster casinonun önünde dikilerek isterseniz de bu cafe de kahvenizi yudumlayarak son derece lüks arabaların resmi geçit törenini izleyebilirsiniz.

IMG_8350

     Görülmesi gereken yerlerden biri olan Grimaldi Forum 2000 yılında tamamlanmış. Burası fuar, kongre ve toplantı salonu olarak kullanılıyor. Oldukça modern bir mimarisi bulunan yapının içinde ayrıca şık restaurantlar da bulunmaktadır.Monte Carlo Balesi ve Filarmoni Orkestrası’na ev sahipliği yapan Grimaldi Forum’da sürekli olarak düzenlenen sergileri gezebilirsiniz.2728755-3861847

    Grimaldi Forum a çok yakın Mimar Yasuo Beppu tarafından tasarlanan Japon Bahçelerini ni de gezerek sahil kenarından ilerleyebilirsinizJapanese-Gardens Japanese Gardens (1 of 1)IMG_9767

     Ulaşım

    Nice’ten Monaco’ya Hat: 100 ile ulaşabilirsiniz. Monte Carlo durağında inebilirsiniz.

    Otobüs Ücreti: 1.5 Euro

     Nice’ten SNCF Tren hattı ile de Monaco’ya ulaşmak mümkün.Gezilecek Yerler yürüyüş mesafesinde olup 2 saat ayırmanız yeterlidir.

    Eski Şehir bölümü

    monaco2   Bu bölgede Monaco Kraliyet Ailesinin yaşadığı saray bulunuyor. Monaco Kraliyet Ailesi yani Grimaldi Ailesi, Fransız Rivierası’nın en köklü ailelerinden biri. Grimaldi adı bu bölgede bir çok yerde karşınıza çıkıyor.Monaco Kraliyet Ailesi’nin yaşadığı saray bölümü, içine girmeseniz bile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Her gün 11:55’te saray muhafızlarının nöbet değişim törenleri yapılıyor.   Yemek yenilebileceği ve bir şeyler içebileceği bir çok kafe ve restaurant bu bölgede bulunuyor. Hediyelik eşya alabileceğiniz mağazaları ve kalabileceğiniz oteli de bu bölgede bulabilirsiniz.

 

Sarayın karşıdan görünümü

Sarayın karşıdan görünümü

IMG_8347
Eski tarihi sokaklarda dolaşıp saraya doğru yürüdüğünüzde, Monte Carlo Port Hercule Limanı’nın ve Monte Carlo Casinosu’nun da bulunduğu bölgeyi seyredip fotoğraf çekebileceğiniz muhteşem bir manzara sizi bekliyor olacak.
Monaco Eski Şehir bölümü bir yarımada şeklinde olduğundan, diğer taraftan Port de Fontvielle bölgesini seyredip fotoğraflarını çekebilirsiniz.

 

 

 

 

   Formula 1 Monaco Grand Prix’e, her yıl on binden fazla sporsever katılıyor. 1911’de düzenlenen Monte Carlo rallisinden bu yana, Monaco’nun sakin, sessiz sokakları 1929‘dan beri her Mayıs ayında dünyanın en hareketli ve özel yarış pistine dönüşüyor ve bu yarışları milyonlarca kişi izliyor. monaco-grand-prix-overview   Monaco denince akla gelen bir başla spor dalı ise futbol. Monaco, dünyanın en başarılı futbol takımlarından birine sahip.

     Place du Palais: (Princely Palace-Prenslik Sarayı)

  Monaco Prenslik Sarayı 18. yy’da yapılmış ve yaklaşık 35-40 dk sürelerle rehberli olarak gezilebiliyor.Palais-du-Prince

    Okyanus Müzesi

İçinde 4000’in üzerinde deniz canlısını barındıran Okyanus Müzesi, çok uzun bir süre ünlü Kaptan Cousteau tarafından yönetilmiş.
Giriş Ücreti : 15 Euro1348758078

     Monaco KatedraliKathedrale_Notre-Dame-Immaculee

13. yy’da burada bulunan Kilise’nin üzerine kurulan Katedral 1875 yılında inşa edilmiş. Prenses Grace’in mezarı burada bulunuyor.

    Monaco Okyanus Müzesi hariç, Monaco Gezilecek Yerler listesindeki Eski Şehir Bölümüne 2 saat ayırabilirsiniz.IMG_9764

    Monaco Port Hercule Liman Bölgesinde yürüyüş yaparak milyon dolarlık lüks yatları görebilirsiniz.

   Limandan kalkan teknelerle Monaco’yu denizden keşfetme şansını da yakalayabilirsiniz.

   Konaklama

   Konaklama yapabileceğiniz yerler genellikle Cote d’Azur ve Provence olarak da adlandırılan Fransız Rivierası’nın en pahalı ve lüks otelleri. Bu nedenle, bölgeyi ziyaret eden turistler genellikle Nice’te konaklayıp günü birlik burayı ziyaret etmeyi tercih ediyorlar.  Monaco’ya en yakın havaalanı da Nice’te bulunuyor.

   Apartman daireleri kiralanabiliyor günlüğü 70 eura, haftalık olunca daha da ucuza geliyor.

   Monaco Fontvieille Gezilecek Yerler Bölgesi bulunuyor. Burası tamamen denizden kazanılarak yapılmış bir bölgedir. Burada alışveriş merkezi ve restaurantlar bulunuyor. Mc Donalds gibi uygun fiyatlı bir restaurant ve Carrefour gibi marketleri burada bulabilirsiniz.IMG_9768

   Buradaki küçük marinanın çevresinde restaurantlar ve kafeler sıralanıyor. Yürüyüş yapan, restaurantlarda yemek yiyen ve kafelerde zaman geçirenleri buralarda görebiliyorsunuz. Monaco’nun diğer büyük Port Hercule Marina’sının çevresine göre bu bölge biraz daha sakin.Formula 1 yarışlarının olduğu zamanlar normal olarak aşırı kalabalık oluyormuş.

    Ekip doktor olunca hemen gözümüze çarpan otomatik eksternal defibrilatör ayrıntısını da çekmeden edemedik.IMG_8366    Bölge dağlık bir yer olduğu için üst sokaklar deniz seviyesinden yukarıda kalıyor. Neredeyse her sokak başında ya da bina içinde üst sokaklara çıkmak için asansörler var.IMG_9763

      Hem sürenin kısa olması hemde buraya geliş amacımızın farklı olmasından dolayı biz plajları ile hiç ilgilenmedik.Halk plajlarının yanında Miami Plage veya Monte Carlo Beach club gibi özel plajları var.Muhtemelen rezervasyon şarttır ve fiyatlar şehrin lüks görünümüne yakışır düzeydedir.

      Yeme içme

    Buddha Bar tavsiye ediyorlar,gece bar havası da güzelmiş. Michelin yıldızlı bir çok restaurant önerileri var ama bunları denemek için gerekli zaman ve cesaret bizde olmadığından isterseniz onları başka bloglar dan edinebilirsiniz.IMG_8281

     Kısa zaman dilimi ve de çoluk çocuk muhabbetinden biz Mc Donalds tercih ettik.Ortamını görünceye kadar hoşnut kalmadım bu karardan ama içeri girince fikrim birden değişti.Monaca için en sıcak günlerin birinde,güneşin tam tepede olduğu vakitte,hem deniz manzaralı hemde buz gibi bir ortam harikaydı.Reklam gibi oldu ama alkol satışının olması da başka bir artı oluşturdu.😜  

   Ağzımız açık arabaları ve yatları seyrettikten sonra kendi dünyamıza dönmenin daha sağlıklı olduğunu düşünüp,binek otomobilimize atladık ve Nice ye doğru yola çıktık.Otomobil diyorum ama gördüklerimizden sonra başka bir isim bulmak gerekir dedim.Sizce de öyle değil mi?

Tüm gezi boyunca evimiz gibi kullandığımız arabamızın da resmini koymadan geçmeyelim

IMG_8351

    


 

 

Araç çubuğuna atla